Öncelikli alanlarda uzmanlaşan üniversiteler desteklenecek
Öncelikli alanlarda uzmanlaşan üniversiteler desteklenecekYükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Üniversitelerin farklılaşması …
Öncelikli alanlarda uzmanlaşan üniversiteler desteklenecek
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Üniversitelerin farklılaşması adına ‘öncelikli alanlarda uzmanlaşan üniversiteler’ biçiminde rekabet gücü yüksek, bilimsel çalışmalarda temayüz eden üniversiteleri, ayrı bir grup altında YÖK olarak desteklemeye karar verdik” dedi.
YÖK Başkanı Erol Özvar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yaptı. Özvar, artan yükseköğretim kurumu sayısı nedeniyle, YÖK ve üniversiteler arasında diyaloğu ileri evrelere taşıma amacıyla ziyaretler gerçekleştirdiklerini söyledi.
BÖLGESEL ODAKLI ÜNİVERSİTE SAYIMIZI 22’YE YÜKSELTTİK OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 44,7 ÖNEMLİ BİR TALEP ARTIŞI OLDU YÜKSEKÖĞRETİM MEZUNLARININ İSTİHDAM ORANI 20 PUAN DAHA FAZLA
Üniversitelerin misyon farklılaşmasına büyük önem verdiklerini belirten Özvar şöyle konuştu: “Bu amaçla geçtiğimiz yıl, 20’si devlet 3’ü de vakıf olmak üzere 23 üniversitemizi ‘araştırma üniversitesi’ olarak ilan ettik. ‘Araştırma Üniversiteleri Destek Programı’ adı altında özel bir mali destek programı başladık. 2023 yılı bütçesi için de gerekli hazırlıklar tamamlandı. Aynı şekilde bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerimize, 2006 yılından sonra kurulan 7 üniversitemizi daha ilave ederek, proje kapsamındaki üniversite sayımızı 22’ye yükseltmiş olduk. Üniversitelerimizin devlet veya vakıf olsun; kendi içinde farklılaşarak, faaliyetlerini sürdürmelerini bekliyoruz. Güçlü ve rekabetçi taraflarını öne çıkararak, rekabet edebilmelerini sağlamak en önemli stratejilerimizden biridir. Üniversitelerin farklılaşması adına 3’üncü bir kategori olarak ‘öncelikli alanlarda uzmanlaşan üniversiteler’ biçiminde rekabet gücü yüksek, bilimsel çalışmalarda temayüz eden üniversiteleri, ayrı bir grup altında YÖK olarak desteklemeye karar verdik. Bu sene itibarıyla bu çalışmamız da hayata geçecek.
Yükseköğretime erişimin yeni kurulan üniversitelerle hızlı bir şekilde arttı. 2002 yılında erkeklerde yüzde 15,7, kadınlarda yüzde 13,5 ve toplamda yüzde 14,7 olan net okullaşma oranı, 2021 yılında erkeklerde yüzde 40,3, kadınlarda yüzde 49,2 ve toplamda yüzde 44,7 olarak gerçekleşti. Yükseköğretim kurumları sayısı açısından bakıldığında ise 2002-2003 eğitim öğretim yılında 53 devlet ve 23 vakıf üniversitesi olmak üzere toplamda 76 yükseköğretim kurumunda 1 milyon 885 bin öğrenci öğrenim görürken; 2021-2022 eğitim öğretim yılı itibarıyla 129 devlet, 75 vakıf üniversitesi, 4 vakıf meslek yüksekokulu ile birlikte toplamda 208 yükseköğretim kurumunda 8 milyon 297 bin öğrenci öğrenim gördü.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) baraj uygulamasının kaldırılmasıyla birlikte yükseköğretim kurumlarına önemli bir talep artışı oldu. 2002 yılında üniversiteye giriş sistemine başvuran aday sayısı, 1 milyon 540 bin civarındayken; 2022 yılı itibarıyla bu sayı, 3 milyon 243 bin ile yükseköğretim tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Bu artış, bize veri temelli ve yükseköğretim alanındaki arz talep dengesini gözeterek, aldığımız kararların rasyonel sonucunu gösterdi. Daha önemlisi; geçen yıl açıköğretim hariç toplam 690 bin kişi yükseköğretim kurumlarımıza yerleşirken; bu sayı, bu yıl 850 bine ulaştı. Geçen yıla göre, yaklaşık 160 bin daha fazla kişiye yükseköğretim imkanı sağlandı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2021 yılı verilerine göre, lise ve dengi okul mezunlarının yıllık geliri 47 bin lirayken; yükseköğretim mezunlarının yıllık ortalama gelirinin 68 bin liradır. Üniversite mezunlarının istihdam oranları, lise mezunlarına göre daha yüksek olmaya devam ediyor. 2021 yılının son çeyreği itibarıyla lise mezunları için yüzde 53,5 düzeyinde olan iş gücüne katılım oranı, yükseköğretim mezunlarında yüzde 77,3’tür. Yükseköğretim mezunlarının istihdam oranı yüzde 68,1 iken; genel lise mezunlarının istihdam oranı yüzde 46,5’tir. Türkiye’de yükseköğretim mezunlarının genel lise mezunlarına göre, istihdam oranı da yaklaşık 20 puan daha fazladır. Yükseköğretim mezunlarının işsizlik oranları, genel lise mezunlarına göre daha düşüktür. İşsizlik, lise mezunları için yüzde 13 iken; yükseköğretim mezunları için yüzde 11,9’dur.”