‘Türkiye dokumada marka’

‘Türkiye dokumada marka’
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lideri ve GATHİB Lideri Ahmet Fikret Kileci, dokuma bölümüne ve iktisada ait yaptığı değerlendirmede, “Sektörün önü 2023, hatta 2123 için bile çok açık. Türkiye dokumacılıkta kabul etsinler ya da etmesinler artık bir marka. Ekonomik açıdan 2023 için de karamsar değilim” tabirlerini kullandı.

Genç tasarımcıların yarıştığı türk dokumacılık dalını Gaziantep’deki Zeugma antik kentinde buluşturan ikinci “Doku Kumaş Tasarım Yarışması”nda değerlendirmelerde bulunan Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Lideri ve tıpkı vakitte Güneydoğu Anadolu Dokumacılık ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) Lideri Ahmet Fikret Kileci, “Sektörün önü 2023 hatta 2123 için bile çok açık. . Türkiye dokumacılıkta kabul etsinler ya da etmesinler artık bir marka. Ekonomik açıdan 2023 için de karamsar değilim. Bütün dünya problemin içindeyken, ‘biz de hiçbir şey yok biz balla böreğiyiz’ diyemeyiz. Lakin, Türkiye iktisadı bitti diye bir şey yok” halinde konuştu.

Türkiye’nin Çin, Hindistan ya da Malezya olmadığını; modaya istikamet verebilme yeteneği ve kapasitesi olan bir ülke olduğunu söyleyen Kileci, “Bunu hakikat kıymetlendirmemiz lazım. Artık kapasite artırımı değil, kalite yatırımları yapmalıyız. Türkiye teknik yeterlilikte herkesten yeterli durumda. Mental olarak kat etmemiz gereken çok yol var. Yanlışsız eseri hakikat fiyata yapmamız lazım” diye konuştu.

‘BİZ MALEZYA ÇİN DEĞİLİZ’

Artık ucuz ve çabuk tüketilen işlerin evresinin bittiğini söyleyen Kileci, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bu dönüşüme Türk dokuma ve hazır giysi dalının de hazır olması gerekiyor. Bunun için birlik olarak eğitimler veriyoruz, projeler üretiyoruz. Dünya artık en ucuzun peşinde değil. Daha uygun fiyat ancak daha uzun müddet kullanım bakışı güçleniyor. Dünyaya ziyan verecek işlerden kaçınmak zorundayız. Türkiye’nin yüksek adetli kapasitelere muhtaçlığı yok. Türkiye’nin son iki yılda güçte sübvanse ettiği sayı 70 milyar . Dış ticaret açığının büyük kısmı güçten kaynaklanıyor. Pandemiden korunma tarafında başarılı olan dünyadaki iki ülkeden bir tanesi Türkiye’ydi. Oburu Çin. Bu ülkenin en büyük handikapı, ithalata dayalı ihracat modeli. Birincisi ne yapıp edip kısa, orta ve uzun vadeli planlar yaparak, bugünden yarına değil ancak bu durumdan kurtulmalıyız. Bağımlılığına düştüğümüz hammadde tarafında önemli yatırımlar yapmamız lazım.”

Güneydoğu Anadolu Dokumacılık ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) tarafından, Ticaret Bakanlığı dayanağı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) koordinatörlüğünde organize edilen “Doku Kumaş Tasarım Yarışması”, 8 Ekim’de Fırat ırmağının kıyısında M.Ö 300’de kurulmuş Zeugma Antik Kenti’nin büyülü atmosferindeki mükemmel defile ile final yaptı. Yarışa bu yıl “Dokuma”, “Örme” ve “Baskı” kategorilerinden toplam 200 genç dizayncı başvurdu. 30 yarışmacı finale kaldı.

‘ÖNÜMÜZDEKİ PERİYOT AR-GE’YLE ŞEKİLLENECEK’

Türkiye dokumacılık ihracatının yüzde 21’ini tek başına gerçekleştiren, kumaşları bugün dünyanın 156 ülkesinde kullanılan Gaziantep’teki final gecesine katılan TİM Lideri Mustafa Gültepe de özetle şunları söyledi: “Önümüzdeki devir tasarım, inovasyon, Ar-Ge sözleriyle şekillenecek. Bu müsabakalar bu kıymetlere kaldıraç tesiri yapıyor. Bütün bölümler müsabaka yapıyor ancak bunları senkronize etmek lazım. Misal bölümlerin bu müsabakaları birlikte yapması gerekiyor. Bu biçimde sinerji ortaya çıkarabiliriz. Her yıl bir bölgede yaparak, daha verimli olur diye düşünüyorum. TİM olarak sürdürülebilirlik ve dijitalleşme noktalarında öncülük yapmaya çalışıyoruz. Birlikleri senkronize etmeye çalışıyoruz. 2023’te her ay bir yakın bir de uzak pazara heyetler düzenleyeceğiz. Avrupa esasen kendi içinde büyüyor. Biz orada mevcudu müdafaaya odaklandık. Şayet 300 milyar, 500 milyar dolarlık ihracat yakalayabileceksek, uzak pazarları Türkiye’ye yakınlaştırmamız lazım.”