WorldFood İstanbul kapılarını açtı

WorldFood İstanbul kapılarını açtı
WorldFood İstanbul kapılarını açtı

Gıda eserleri ve teknolojileri alanının memleketler arası iş birliği platformu olan WorldFood Istanbul, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde başladı.

4 Eylül’e kadar sürecek, yerli ve yabancı iştirakçi ve ziyaretçileri ağırlayacak fuarın açılışına bu yıl da ilgi büyük oldu.

Hyve Group’un tarafından düzenlenen ve besin dalının buluşma noktası olan fuarda, son eser, hizmet ve yeni teknolojiler görücüye çıktı.

WorldFood Istanbul 2022; İHBİR ile olan güçlü iş birliği ve ihracatta epey aktif bir rol oynayan Alım Heyeti Programı çerçevesinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri (MENA), Balkan ülkeleri, CIS ülkeleri, Güney & Kuzey Amerika ülkeleri, Güneydoğu Asya üzere değerli bölgelerden yüklü olmak üzere 77 ülkeden 600’den fazla davetli satın alma profesyonellerini bu yıl da ağırlıyor.

WorldFood Istanbul, 4 Eylül tarihinde sonra erecek; besin dalının her alanından iştirakçi ve eserlerinin yer aldığı, epeyce geniş bir eser yelpazesini hem satın almacılar hem de ziyaretçilerle buluşturuyor. Toplamda 25 ülkeden 800’e yakın iştirakçi fuarda 2 binin üzerinde markayı tanıtırken, üretim ve pazar hacimlerini geliştirmek için yeni mutabakatlara imza atıyor.

“Gıda Dünyasının Türkiye Buluşması” niteliği taşıyan ve bugüne kadar Türk besin bölümündeki en son eser, hizmet ve teknolojilerin sergilenmesine öncülük eden WorldFood Istanbul, oturumların yanı sıra konferans programıyla da bölümdeki değişime ve gelişime öncülük ediyor.

Başkanlar Oturumu, Kesimin Yarınını Konuştu

WorldFood Istanbul ile klasikleşen, fuarın aktiflik ve konferans programının açılışını gerçekleştiren Liderler Oturumu, “İhracatın Kalbindeki Dal Besin ve 2023 Yol Haritası” başlığı ile kesimin yol haritasını belirledi.

Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat idaresinde düzenlenen oturumda; YeniÇiftçi Platformu Kurucu Lideri Emrah İnce, İHBİR İdare Konseyi Lideri Kazım Taycı, TİM YK Üyesi ve İstanbul Yaş Zerzevat Meyve İhracatçılar Birliği Lideri Melisa Tokgöz Memnun ile T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM Hayvan Sıhhati, Besin ve Yem Araştırmaları Dairesi Lideri Ramazan Bülbül, 2023 yılı için beklentileri, öngörüleri ve atılması gereken adımları paylaştı.

İHBİR’de 2022 Maksadı: İhracatta yüzde 30 büyüme ile 13 milyar dolar Döviz

Oturumda birinci olarak kelam alan İHBİR İdare Konseyi Lideri Kazım Taycı, bin 500 üretici ve ihracatçı firmayı temsil ettiklerini hatırlatırken, İHBİR’in adeta bir navigasyon hizmeti sunarak, üreticiler için ihracat haritasını oluşturduğunu söyledi. 2021 yılında birinci aylarında yaşanan düşüş grafiğinin yerini beşinci ayının akabinde çıkış ivmesine bıraktığını hatırlatan Taycı, kelamlarını şöyle sürdürdü: “2022 yılında, bugüne kadar Türkiye’de neler yaşadığımızı değerlendirirsek, Türkiye’nin avantajlı bir konuma sahip olduğunu belirtmek isterim. Değişen tedarik zinciri ve lojistik zorluklar sebebiyle Çin’den gelen malların maliyeti 14-15 bin dolara ulaştı. Orta Doğu’ya gelen gemilerin istasyon sayısının artmasından nedeniyle geliş mühleti olağan mühletin 3 katına ulaştı. Bu süreçler, tedarikçileri yeni arayışlara sevk etti. Ülkemizde, Avrupa’ya kıyasla iş gücünün maliyetlerinin daha az olması, ilgi ve alakayı lehimize artırdı. Konjonktürel bir rüzgarı gerimize aldık. Şu an sahip olduğumuz avantajı kalıcı hale getirmemiz gerekiyor; gayretimiz bunun için. Bu manada fuarlar değerli bir parametre. İHBİR olarak Türkiye’de büyük bir fuar yaratmak istiyoruz. Bu nedenle de WorldFood Istanbul’a takviyemizi açıkladık. Üyelerimiz ve iştirakçilerimizin stantlarına baktığımızda, fuarın çok hoş geçtiğini söyleyebilirim. İHBİR olarak bu yıl elde edeceğimiz sayılarla, bir evvelki yıla nazaran %30 büyüme elde ederek, 13 milyar dolarlık ihracatla yılı kapatma gayesindeyiz.”

Rusya-Ukrayna Savaşı, Besin Milliyetçiliğini Öne Çıkardı

TİM İdare Heyeti Üyesi ve İstanbul Yaş Zerzevat Meyve İhracatçılar Birliği Lideri Melisa Tokgöz Keyifli, pandeminin tarım ihracatının kıymetini gösteren bir gelişme olduğunu, pandemi ile birlikte kırsala dönüşü getirdiğini hatırlattı.

Türkiye’nin pandemi sonrasında çok kıymetli tedarikçi pozisyonuna geldiğini belirten Keyifli, kelamlarını şöyle sürdürdü: “İklim krizi, ülkemiz için rakiplerimiz nezdinde üstünlüğümüzü ortaya çıkardı. Avrupa ve Rusya için sağlam ve sürdürülebilirlik başlıklarında çok değerli bir tedarikçi olduk. Örneğin; Çin pandemi sonrası ulaşılamaz oldu.”

ABD’nin ekonomik gücüne karşın çiftçiye çok dayanak verdiğini, savaş sonrası en kıymetli hususun besin milliyetçiliği olduğunu belirten Memnun, “İklim krizinin gelişim süreci, Türkiye’nin, Rusya ve Avrupa nezdinde mevcut tedarikçi durumu daha da güçlenecek.” kelamları ile, Türkiye’nin tedarikçi durumunda yakaladığı ivmeyi Uzak Doğu pazarı ile sürdürebileceğine işaret etti.

TAGEM: “Türkiye, TAGEM Sayesinde Tohumda Kendisine Kâfi Duruma Geldi”

Ardından kelam alan Tarım ve Orman Bakanlığı, TAGEM Hayvan Sıhhati, Besin ve Yem Araştırmaları Dairesi Lideri Ramazan Bülbül, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri yürüten bir kurum olarak, 49 enstitü ile 37 vilayette 67 lokasyonda faaliyet yürüttüklerini paylaştı.

Alanında şu an Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise 10’uncu büyük AR-GE kurumu olduklarını belirten Bülbül, kelamlarına şöyle devam etti: “Yaklaşık 600’ü doktoralı olmak üzere 2 bin 200 civarında yüksek lisans programını tamamlamış, 200’ü de yurt dışında doktora yapan işçimiz mevcut. Gelişmiş ülkelerde Ar-Ge çalışmalarının yüzde 50’sini özel dal karşılar. Türkiye’de bu devlet kanalıyla yapılıyor. Devletin dayanak oranı yüzde 84. TAGEM’in tohum konusunda efsane bilgileri yıktı ve bugün, faaliyetlerimiz sayesinde, Türkiye tohumda kendisine kâfi bir duruma gelmiştir. İsrail’den tohum aldığımız söylenir ancak şu anda oraya tohum satıyoruz.”

Tarımda Teşebbüsçü Ekosistemi Desteklenmeli

Türkiye’de ziraî teknolojinin Ar-Ge’sinin yüzde 85’inden kamunun mesul olmasının ya da kamu tarafından sırtlanmasının uyguna işaret olmadığını belirten YeniÇiftçi Platformu Kurucu Lideri Emrah İnce, “Dünyada tarım teknolojileri ile ilgili teşebbüs ekosistemi 4 milyar dolara ulaştı. Son 7 yılda tarım ve besin teknolojilerine 100 milyar dolar yatırım yapıldı. Burada üzerimize düşen, büyük şirketlere düşen, teşebbüsçü ekosisteminin desteklenmesidir. Bu alandaki teşebbüslerin önü açılarak, büyütülmelidir.” kelamları ile tarım girişimcilerine müspet ayrımcılık uygulanması gerektiğinin altını çizdi.