Salih Sarpten tam gün eğitime geçiş için ihtiyaçları söyledi! – KIBRIS HABER
Eğitim bilimci, KEAB Başkanı Salih Sarpten, tam gün eğitime geçiş için ‘bütünlüklü bir planlamaya’ ihtiyaç olduğunu belirterek, “Aksi durumda bu bir geçiş değil, sistemi bir bütün olarak kaosa sürüklemek olur” dedi…
Devlet okullarında ortaokul ve liselerde Pazartesi günleri öğleden sonra ‘kol faaliyetleri’ adı altında öğrencilere eğitim verilmeye başlandı. Öğretmenler ve veliler, bu eğitimler için okulların altyapısının yetersiz olduğunu ve plansız bir şekilde belirtiyor.
TAM GÜN EĞİTİME GEÇİŞ SÜRECİ KAPSAMINDA KOL FAALİYETLERİ
Pazartesi öğleden sonra düzenlenen faaliyetlerinin, önümüzdeki yıl geçilmesi planlanan ‘tam gün eğitime hazırlık’ kapsamında yapıldığı düşünülüyor.
Eğitim bilimci, Kıbrıs Eğitim Araştırmaları Birliği (KEAB) Başkanı Salih Sarpten, plansız düzenlenen kol faaliyetlerinin öğrenciler üzerinde bıraktığı etkiyi ve tam gün eğitime geçiş süreci hakkında Kıbrıs Postası’na değerlendirmelerde bulundu.
Devlet okullarında tam gün eğitime geçişin mümkün olduğunu belirten Sarpten, bunun için eğitimin tüm boyutlarını içine alan ‘bütünlüklü bir planlamaya’ ihtiyaç olduğunu söyledi.
Sarpten, tam gün eğitime geçiş için yapılacak olan planlamada okul binalarındaki ve altyapısındaki sorunların çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
ÖĞRETMEN İHTİYAÇLARININ GİDERİLMESİ GEREKİYOR
Ortaya çıkan öğretmen ihtiyaçlarının da giderilmesi gerektiğini ifade eden Sarpten, tam gün eğitimde uygulanacak eğitim-öğretim uygulamalarının belirlenmesinin şart olduğunu söyledi.
Sarpten, ilerleyen süreçte atılacak tüm adımların önceden satır satır yazılması gerektiğini dile getirerek, “Aksi durumda bu bir geçiş değil, sistemi bir bütün olarak kaosa sürüklemek olur” dedi.
Geleneksel anlamdaki kol faaliyetleri için okul alt yapılarının yeterli olduğunu ifade eden Sarpten, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Ancak günümüzde eğitim sistemine entegre etmemiz gereken kol faaliyetleri için okul alt yapılarının uygun olduğunu söylemek oldukça zor. Örneğin kodlama, robotik kulübü ya da yapay zeka uygulamaları gibi kol faaliyetlerin için ne okullarımızın yeterli bina ve laboratuvarları ne de internet gibi dijital alt yapıları var.”
TAM GÜN EĞİTİME GEÇİŞ AİLELERİN GELENEKSEL PROGRAMLARINI ETKİLEYEBİLİR
Sarpten, tam gün eğitimin öğrenciler açısında bir sorun oluşturacağını düşünmediğini, fakat anne-babaların geleneksel anlamdaki programlarını etkileyeceğini belirtti.
Çocuğunu öğleye kadar okula, öğleden sonra dershaneye ve akşamüzeri etüde yazdıran ebeveynlerin alıştığı bir rutini olduğunu söyleyen Sarpten, “Bir anne-baba bu rutinini nasıl yeniden oluşturacağı konusunda sorunlar yaşanabilir” diye konuştu.
Sarpten, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tam gün eğitim ile ilgili henüz bir programı olmadığını belirterek, “En azından tartışmaya açtığı bir uygulama yok” açıklamasında bulundu.
TAM GÜN EĞİTİM MESELESİ HENÜZ SÖYLEMDEN ÖTEYE GİDEMEDİ
Sadece haftada 2 gün (Pazartesi ve Perşembe) öğleden sonra da okulla gidileceğine yönelik bir söylem olduğuna dikkat çeken Sarpten, “Kısacası yarım yamalak da olsa bu tam gün meselesi henüz söylemden öteye gidemedi” ifadelerini kullandı.
Sarpten, tam gün eğitime geçişte anlamlı bir dönüşüm olması için hedeflenen değişikliklerin hem programsal hem de eğitim-öğretim uygulamaları olarak ortaya konması gerektiğine vurgu yaptı.
Toplumun tüm kesimlerinin ortaya konan hedefler doğrultusunda değerlendirmeler yapması gerektiğini dile getiren Sarpten, “Tam gün eğitim bütünlüklü olarak tartışmaya açılmalıdır. Aksi halde sadece söylemde kalacaktır” dedi.