Pile’deki gelişmeler konusunda Mısır, İsrail ve Kanadalı yetkililerden kınama geldi

Pile-Yiğitler yolu yapımı sırasında yaşanan olaylara ilişkin yabancı ülkelerden gelen kınama mesaj ve açıklamaları
Pile’deki gelişmeler konusunda kınamalar devam ediyor

Mısır, İsrail ve Kanadalı yetkililer, Pile-Yiğitler yolu yapımı sırasında yaşanan olaylara ilişkin kınama mesajı yayımladı.

Alithia gazetesi, “Kınamalar devam ediyor” başlığı altında verdiği haberinde, Mısır Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsünün, “ara bölgede BM Barış Gücü üyelerine yapılan saldırıyı kınadığını” ve “Kıbrıs sorununa BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde bir çözüm bulunması şeklindeki ilkeli tutumunu sürdürdüklerini” açıkladığını yazdı.

İsrail’in Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Oren Anolik ise dün konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “ara bölgedeki gelişmeleri ve görevlerine saygı gösterilmesi gereken BM Barış Gücü üyelerine yönelik saldırıları endişeyle karşıladıklarını” ifade etti.

Anolik, “Karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme yönelik müzakerelerin mümkün olabilmesi adına tek taraflı adımların atılmamasının önemli olduğunu” da savundu.

Gazete, Kanada’nın, kürsüsü Atina’da bulunan Güney Kıbrıs Yüksek Komiseri Karine Asselin’in de bir açıklamayla UNFICYP üyelerine yönelik “saldırıları kınadığını” yazdı.

Öte yandan ABD’li Yunan kökenli senatör John Sarbanis de konuya ilişkin açıklamasında, söz konusu “saldırılardan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorumlu olduğu” iddiasında bulundu.

Sarbanis açıklamasında ayrıca, BM’nin konuyu özlü bir şekilde ele almasını sağlaması için ABD Başkanı Joe Biden’e çağrıda da bulundu.

KIZILYÜREK VE YEROGİU’NUN AÇIKLAMALARI

Haravgi gazetesi ise, AKEL AP Milletvekilleri Niyazi Kızılyürek ve Yeorgos Yerogiu’nun konuya ilişkin birer açıklamada bulunduklarını, UNFICYP üyelerine ara bölgede gerçekleştirilen “saldırıların, kınanması gereken, kabul edilemez bir eylem olduğunu” söylediklerini aktardı.

Habere göre Kızılyürek ve Yeorgiu ortak açıklamalarında ayrıca, KKTC makamlarının yaşanalar için “insani durumu bir mazeret olarak gösterdiklerini ancak aynı hassasiyeti, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlara gerçekten hizmet edecek yeni geçiş noktalarının açılmasında göstermedikleri” iddiasında bulundular.