Et fiyatlarındaki süratli artışı önlemek için enteresan teklif: Bu fiyatları hindi hafifletir

Et fiyatlarındaki süratli artışı önlemek için farklı teklif: Bu fiyatları hindi hafifletir
Türk Veteriner Doktorları Birliği, son periyotta süratle artan kırmızı et fiyatlarını düşürmek için hindi üretilmesini önerdi. İhraç etmek için de “Koyun üretimine yük verilmeli” dedi.

Türk Veteriner Doktorları Birliği Yüksek Haysiyet Divan Lideri Engin Sakarya, son periyotta artan et fiyatlarını düşürmek ve sığır eti üzerindeki baskıyı azaltmak için hindi üretilmesi teklifinde bulundu. Türk Veteriner Doktorları Birliği Lideri Murat Arslan ise, “Coğrafi dağılıma bakıldığında hastalığın hayli yaygın bir seyir izlediği, bunda da yaşadığımız sarsıntının tesirli olduğu düşünülüyor. Sarsıntı sonucu bölgeden zarurî hayvan çıkışının artması, hayvan hareketlerinin denetiminin aksaması, hastalığın yayılmasında kıymetli rol oynadı. Hastalığı önlemek için bugüne kadar 10 milyondan fazla SAT-2 antijeni içeren aşı üretildi ve uygulandı” diye konuştu.

BASKI AZALTILABİLİR

Türk Veteriner Doktorları Birliği Yüksek Haysiyet Divan Lideri Engin Sakarya, “Kırmızı et üretiminde yüzde 90 sığır eti, yüzde 10 civarında da koyun eti oluyor. Beş yıllık kalkınma planlarında her vakit ‘koyun ve kuzu besisini artırarak 200 bin ton, yani en azından sığır etinin yüzde 20’si kadar bir üretim elde edilirse âlâ sonuç alınır’ deniliyor. Kuzuda iç piyasada çok talep olmasa da ihracat yapabiliriz. Küçükbaşı da ihmal etmemek gerekir. Bu Türkiye’de rahatlama sağlar” dedi. Sığır etine alternatif protein kaynaklarının üretiminin artırılması gerektiğini vurgulayan Sakarya, şöyle devam etti: “Örneğin hindi eti üretimi artırılabilir. AB’de hindi eti, mevcut üretimin yüzde 20’si, İsrail’de ise yüzde 50’sini oluşturuyor. Bu da sığır üretimi üzerindeki baskıyı azaltıyor. Türkiye’de de yeni siyasetler üretilmeli. Çayır, mera alanlarının çok rasyonel kullanılması lazım. Yem hammadesindeki dışa bağımlılığın da azalması gerekiyor. Böylelikle et fiyatları düşer.” 

10 MİLYON AŞI

Türk Veteriner Doktorları Birliği Lideri Murat Arslan ise Şap hastalığına dikkat çekti. Hastalığın sığırlarda koyun ve keçilere nazaran şiddetli seyrettiğini belirten Arslan, “Hastalıkta vefat oranı düşük olmasına karşın çabucak hemen sürünün tamamını etkilediğinden randıman kaybı yaşanır. Veteriner tabiplerin sistemli aşılamaları sayesinde ekseriyetle değerli ziyanlara yol açmadan hastalık söndürülür. Lakin yeni salgında hastalığa neden olan serotip daha evvel ülkemizde rastlanmayan SAT2 serotipidir. Bu nedenle öbür serotiplere karşı aşılanmış hayvanlarda da hastalık görüldü. Bugüne kadar toplamda 10 milyondan fazla SAT-2 antijeni içeren aşı üretildi ve uygulandı” dedi.

Deprem sonucu bölgeden zarurî hayvan çıkışının arttığını da lisana getiren Arslan, şöyle devam etti: “Kontrolün aksaması, hastalığın yayılmasında kıymetli rol oynadı. Hastalığı önlemek için bir mühlet ithalat durdurulmalı, kaçak hayvan girişleri önlenmeli. Bu nedenle Kurban Bayramı’nda arzda sorun yaşanabilir. Bu olumsuz tesirlerin yansıması olarak başta et ve süt olmak üzere hayvansal eserlerde fiyat artışlarının sürmesi de beklenebilir.”

BİR YILDA 200 VETERİNER DOKTOR YURTDIŞINA GİTTİ

Türk Veteriner Doktorları Birliği Lideri Murat Arslan, hayvancılıkta güzel bir noktayaulaşmak için uzun soluklu siyasetlere gereksinim olduğunu belirtti. Arslan, “Veteriner doktorlar, hakikat yerde yanlışsız vakitte kullanılmalı. Bu da et, süt ve yumurta fiyatlarının düşüşünde tesirli olur. Ne yazık ki veteriner tabiplerimiz sıkça Avrupa Birliği ülkeleri tarafından tercih ediliyor. Daha evvel yılda 4-5 veteriner doktor yurtdışına giderken, son bir yılda 200 veteriner doktor gitti” dedi.