İŞTE MUCİZEVİ O BESİN…

İŞTE MUCİZEVİ O BESİN…

Yrd. Doç. Dr. Taygun Dayı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik AD Öğretim Üyesi

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik AD Pediatri Diyetisyeni KTDB-Üye No: 175

Artan obezite ve obezite ile ilişkili insülin direnci, diyabet (şeker hastalığı), kalp ve damar hastalıkları gibi sağlık sorunlarında görülen artış dikkatleri tek bir besin tüketerek sağlığı yakalamaya ve sağlıklı kalmaya çekmiştir. Ne yazık ki bu noktada sağlık profesyonellerinin taraflı ve uygun olmayan yönlendirmeleri de halk arasında bilgi kirliliğine neden olmuştur…

Bu noktada bazen keten tohumu, bazen acı biber ve hatta patates ve karpuz bile etkili olabilecek mucizevi besinler arasında anılmıştır. Öğün yerine geçtiği iddia edilen ve insan sağlığını olumsuz etkileyen ‘zayıflatıcı tozlar’ da hatırı sayılır ölçüde insanın dikkatini çekmiştir. Oysa insanın büyüyüp gelişebilmesi, sağlıklı kalabilmesi ve sağlıkla yaşlanabilmesi için 50’den fazla besin öğesine ihtiyacı vardır ve tek bir besin hariç, hiçbir besin tüm besin öğelerini bir arada yeterli miktarda içermemektedir…

Tamamen insan tarafından üretilen, hiçbir maliyeti olmayan o besin bağışıklık sisteminin güçlenmesi, optimal büyüme ve gelişme, solunum sistemi hastalıklarının önlenmesi, ağız ve çene gelişimi, sağlıklı psikolojik gelişim, obezite başta olmak üzere pek çok sağlık sorunu riskinin azaltılmasında etkilidir…

Mucizevi tek besin: Anne sütü!

Memeli olan her canlı kendi yavrusu için en ideal sütü üretir. Öyle ki, her kadın kendi doğurduğu bebeğin doğum haftası, doğum kilosu vb. etmenler ile belirlenen gereksinimine uygun içerikte süt sentezler. Yaşamın ilk bir yılında çocuğunuza inek vb. canlıların sütlerini vermeniz sakıncalıdır. Bu sütler hem içerik açısından yoğun, hem de allerjenik olabilmektedirler…

Anne sütü almak bir haktır ve doğumu takip eden ilk yarım saat içerisinde halk arasında ağız sütü olarak bilinen, bir çocuğun ‘ilk aşısı’ olarak nitelendirilen kolostrumun çocuğa verilmesi gereklidir…

Anne sütü bebeğin ilk altı ay tüm gereksinmesini tek başına karşılar. Ancak, bu süreçte bebeğin büyüme ve gelişmesi muhakkak takip edilmeli, duraksama olması halinde uygun müdehale sağlanmalıdır. Yaşamın altıncı ayından sonra ise uygun ek gıdalarla (tamamlayıcı besinler) emzirmeye yaşamın ilk iki yılı devam edilmelidir…

Verimli bir emzirme süreci için en faydalı doğum yöntemi normal (vajinal) doğumdur. Normal doğumun başlamasını ve sağlıklı bir şekilde tamamlanmasını sağlayan hormonlar aynı zamanda süt verimi üzerinde de etkilidir…

Emzirme sadece bebek için faydalı değildir, aynı zamanda emziren kadınların doğum sonrası kanama oranları, meme, rahim ve yumurtalık kanseri, kemik erimesi, lohusa depresyonu (postpartum depresyon) vb. sağlık sorunları riskleri daha düşüktür…

Emzirme ile bebeğiniz ve sizin aranızda oluşan duygusal bağ yaşam boyu devam eder. Anne sütü bebeğinizin bedenen, aklen, ruhen ve sosyal olarak sağlıklı olmasına yardımcı olur. Bu nedenle, doğumu takip eden ilk yarım saat içerisinde başlayan emzirme yaşamın ilk altı ayı tek başına, iki yaşına kadar ise uygun ek gıdalar (tamamlayıcı besinler) ile devam etmelidir…