Yrd. Doç. Dr. Taygun Dayı
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kıbrıs
  4. ÇOCUĞUM OBEZİTE RİSKİ ALTINDA MI?

ÇOCUĞUM OBEZİTE RİSKİ ALTINDA MI?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

            Çocukluk çağı obezitesi; besinlerle alınan enerjinin beden ile harcanan enerjiden sürekli olarak fazla olması neticesinde, bir çocuğun vücut ağırlığının yani kilosunun boy uzunluğuna göre değerlendirildiğinde kendi yaşıtlarından fazla (97. persentil ve üzerinde) olması durumudur. Bu durum öncelikle pre-obezite dediğimiz sağlıklı kilodan uzak ancak obezite tanısı koymak için henüz erken olan (87-97. persentiller arası) süreçte ilk sinyalleri vermektedir. Bir çocuğun sağlıklı kilodan uzaklaşarak obez olma riskinin artmasında pek çok faktör etkili olabilmektedir. Bunlardan en önemlisi obezojenik çevredir. Bir çocuk için obezojenik çevre gelişen teknoloji, okul, arkadaş çevresi ve ebevenyleri ile geniş ailesini kapsamaktadır.

Gelişen dünya, teknolojideki yenilikler, pandemi, yeni nesil çocukların gelişen dünyaya hızlı adapte olma yetenekleri çocuklarımızın obezite riskini etkilemektedir. Günümüzde çocuklarda tablet kullanımı ne yazık ki üç yaşın, telefon kullanımı ise yedi yaşın altına düşmüş durumdadır. Bu durum çocukları ekran başına bağımlı hale getirmekte ve hareketsiz yaşamı benimsemelerine sebep olmaktadır. Diğer yandan, popüler olan ve beğeni ile izlenen çizgi filmler veya oynanan oyunlarda reklam edilen fastfood tarzı besinler ve paketlenmiş gıdalar da dikkatlerini çekebilmektedir. Günümüz çocukların bu tarz besinlere erişimi oldukça kolaydır. Tüm bunlar sağlıksız beslenme alışkanlıklarını sağlıklı beslenme alışkanlıklarından çok daha ulaşılabilir hale getirmektedir.

Çocuklarda obezite riskine katkı sağlayan bir diğer unsur ise ne yazık ki okullardır. Okul kantinlerinde fastfood tarzı besinler ve paketli gıdalara yer verilmesi, taze sebze ve meyvelerin satışa sunulmaması, kantin ve kafeteryaların üst merci tarafından denetimindeki yetersizlikler obeziteye olanak sağlamaktadır. Aynı zamanda, arkadaşlıklar da benimsenen beslenme alışkanlıklarını etkileyebilmektedir. Özellikle ergenlik çağındaki çocuklarda sağlıksız beslenme alışkanlıklarını benimseyen bir arkadaş grubunda sağlıklı beslendiği için yaftalanan ve akran zorbalığına maruz kalan pek çok çocuk mevcuttur.

Son olarak ve aslında en önemlisi; ebeveynler ve geniş aile de obezite kaderini etkileyebilmektedir. Bir çocuğun beslenme alışkanlıkları özellikle iki ile altı yaş arasındaki dönemde kiminle vakit geçiriyorsa ondan etkilenmektedir. Örneğin: anne ve babanın taze fasulye yemediği bir evde çocuğun taze fasulye sevmesi pek de olası değildir. Bu nedenle, ebeveynlerin ve bakım veren geniş aile üyelerinin kendi beslenme alışkanlıklarını iyileştirmesi ve geliştirmesi önemlidir. Hiçbir besin ‘ödül’ veya ‘ceza’ olarak nitelendirilmemeli, hiçbir işin ucundaki ‘kazanç’ olmamalıdır. Ebeveynler ile ilişkili bir diğer konu da ‘sevginin yerini yemeğin alması’ veya ebeveynler tarafından yaratılan stresin ‘duygusal yeme atağı’ ile yönetilmesidir. Özellikle ev içi huzurun yeterli olmadığı durumlarda, boşanma veya ayrı yaşama sürecini sağlıklı yürütemeyen ailelerin çocuklarında ‘doğrudan bir besine veya beslenme eylemine bağlılık’ gelişebilmektedir.

Tüm bahsi geçen etmenlerin iyi yönetilememesi durumunda çocukların obezite riski altında olduğunu söylemek mümkündür. Obezojenik çevre başlığı altında yer alan bu etmenleri her hafta detayları, nedenleri ve çözüm önerileri ile beraber Haberci Gazetesi’ndeki köşemde siz değerli okurlarımız ile paylaşacağız. Sağlıkla ve mutlu kalmanızı dilerim…

 

Yrd. Doç. Dr. Taygun Dayı

Yakın Doğu Üniversitesi

Sağlık Bilimleri Fakültesi

Beslenme ve Diyetetik AD

Öğretim Üyesi

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi

Beslenme ve Diyetetik AD

Pediatri Diyetisyeni

KTDB-Üye No: 175

 

ÇOCUĞUM OBEZİTE RİSKİ ALTINDA MI?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir