Bitmeyen Çilemiz Trafik Kazaları.
Herkes gibi ben de takip ediyorum bugüne kadar trafik konusunda yapılan çalışmaları ve özellikle kazaların önlenmesine ilişkin gösterilen mücadeleyi.
Yanlıştır demiyorum. Sadece yetersiz buluyorum.
Trafikte işlenen suçlar ile ilgili olarak verilen cezaların artması caydırıcı oldu mu.
Takılan sabit radarlar mı bitirdi trafik kazalarını.
Günlerce konuşulan, hatta aylarca, yıllarca yazılı ve görsel basında çıkan trafik kaza haberleri, yitirilen yaşamlar mı durdurdu trafik kazalarını.
Alınan hapis cezaları mı caydırdı.
Hiç sanmıyorum. Toplum bir türlü caymıyor yaptıklarından. Hemen hemen her gece yapılan trafik denetimlerinde kesilen cezalardan belli.
Polisin başka işi yok her gece sokaklarda, karanlıkta kelle koltukta denetim mi yapacak.
Bu nasıl bir nemelazımcılık, nasıl bir vurdumduymazlıktır.
Üzgünüm ama malesef her geçen gün artarak devam eden tablo karşımızda duruyor.
Bu durumu kim düzeltecek sizce;
Trafikte kural tanımayan, saygısız ve bencilce araç kullanan trafik canavarları mı.
Yoksa yola çıktığında, bu yol benimdir diyen narsist megaloman tipler mi.
Hala daha araç kullanırken yolun sağından mı solundan mı gitmeyi bilmeyenler mi.
Çembere geldiğinde sağdan mı soldan mı gelene yol veriliyordu teretdütü yaşayanlar mı.
Bindiği aracında, Allah ne verdiyse diyerek asvalt’ı ağlatanlar mı düzeltecek.
Trafikte iki tekerlekli araçlara saygısı olmayanlar mı.
Yaya geçidinde durması gerkirken, geçmeye çalışanı daha da hızlanarak ezmeye kalkanlar mı.
Kırmızı ışıkta gözümüzün içine bakarak ve hala daha kendini haklı görerek geçen saygısızlar mı.
Sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde yapılan bilinçlendirme programları mı düzeltecek bu durumu.
Kimin umurunda, bastığınız broşürleri kim alıp da okudu ki.
Trafikte kaybedilen insanımıza bir gün ah vah çektik hepsi bu.
Sorduk mu ateşin düşüp de yaktığı o aileleri.
Ülkenin demografik yapısı çok değişti beyler, bunu görebiliyormuyuz.
Hergün tafikte artan araç sayısının, artık yollara sığmadığının farkındamıyız.
Dünyanın en kolay ehliyet alınan ülkelerinin arasında olduğumuzun farkındayız sanırım.
Hakkını yememek lazım para cezalarının artması, alkollü araç kullananları bir nenbze korkuttu sadece.
İyi de oldu, içiyorsan araç kullanmayacaksın kardeşim, geçmeyeceksin o direksiyonun başına.
Sen içip de zevk yaparken trafikte beni öldürmeye yada sakat bırakmaya hakkın yok senin.
Çözümü çok basit, “trafikte kurallara uymak, karşındakine saygı duymak” hepsi bu.
Bu kadar basit aslında.
Bunun için ne mi yapmak lazım;
“EĞİTİM” ilk okul birinci sınıf hatta ana okullardan başlayarak çocukların eğitilmesi.
Öyle iş ola değil ama sahada uygulamalı eğitim, gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi.
Uzmanlar tarafından, bıkmadan usanmadan kurallara uyulması gerektiğini hatırlata hatırlata eğitim.
Çok ciddiye alarak ve müfredatın değişmez bir parçası olduğu bilinciyle hareket ederek bir eğitim proğramı uygulanmalı artık.
Kısacası sevgili dostlar, trafikle gerçek anlamda mücadele mi yapacaksınız, o zaman eğitim şart…
Belki bu sayede gelecek yıllarımızı ve gelecek nesillerimizi olsun kurtarabiliriz…!!
Kalın Sağlıcakla,