Bu hafta nereden başlasam doğrusu bilemedim, yolunda gitmeyen o kadar konu var ki hangi birini yazmalı diye düşündüm durdum.
Ve karar verdim boşver dedim negatif yazılardan, eleştirel söylemlerden, dünyayı sen mi kurtaracaksın.
Sen yazıyorsun da yaşadığın bu coğrafya’da birşeyler mi düzeliyor sanıyorsun.
Kaldı ki yazarken, okurken hata ve hatta konuşurken bile zehirleniyor ruhumuz, sıkışıp daralıyoruz.
Devlet okullarının gününde değil de bir hafta sonra açılmasını mı yazmalı yani. Yazsan ne olacak ne değişecek kararı alınmış bitmiş.
Hem açılmıyorsa açılmıyordur ne yapalım yani, çocuklar doğru düzgün eğitim mi alamayacaklar ne olmuş yani.
Hatta kimin umurunda nasıl olsa sen emekli bir adamsın, çocukların da büyümüşler sanane kardeşim.
Sen sonbaharın tadını çıkar işte, bir olta al deniz kenarına balık avlamaya git. Balık tutamasanda içine denizin kokusunu çek işte hem iyot vucuduna da faydalı.
Pozitif bak hayata, zaten şunun şurasında ne kadar kalmış ki ömürden. Daha kaç yaz, sonbahar, kış ve ilkbahar göreceğin meçhul işte.
Kalan ömrünü şiir tadında yaşamaya bak, kitap al oku, hayaller kur mesela.
Geçim derdi olmayan herkesin mutlu mesut yaşadığı bir ülkede hayal et kendini.
Tek derdinin yarınki sosyal aktiviten olduğunu düşün, limanda seni bekleyen yelkenlini fırtınadan dolayı kullanamayacağının üzüntüsünü çek mesela.
Sahi unutmadan dört tarafı deniz olan bu adada yaşıyoruz ama denizinden çok az faydalanıyoruz, hayal ettiğim gibi bir yelkenlim olsa ne güzel gezerdim denizlerde. .
Sanane alım gücünün düşmesinden hayatın pahalılığından, git otur bir kafede iç kahveni bak hayatına.
Yıllarca çalışmışsın sigortalara düzenli yatırımını yapmışsın ama şimdi kronik haslalıkların için ilaç alırken sigortalardan yararlanamıyormuşsun ne olmuş yani.
Paran varsa git eczaneden al yoksa öl yani, gittiği kadar de şimdi bunu mu kafana takacaksın.
Mesela belediyeye aydınlatma, sağlık hizmetleri adı altında ödediğin ama karşılığında ne aydınlatma ne de sağlık hizmeti almadığını mı takacaksın kafana, boşver öde gitsin işte.
Mesela hastalıkların için kaydını yaptırmışsın e-devlet portalına, gidip ilaçlarını alıyorsun başka da bürokrasiyle ilgilenmiyorsun.
Evden oturduğun yerden hertürlü işini hallettiğini hayal et mesela.
İnsanların her sabah karşılaştıklarında birbirlerine günaydın deyip hal hatır sorduğunu. Ne güzel olurdu.
Trafikte herkesin bir birine saygılı olduğunu, hiç kaza olmadığını düşün bir an, kural ihlali yapılmadığını.
Gazetelerde geçen akşam yapılan trafik kontorllerinde şu kadar sürücümüzün, kural ihlali yapmadığı için denetim yapan trafik polislerince takdir edildiğini ve kendilerine teşekkür edildiği haberlerini okuduğunu hayal et mesela.
Girne çevre yolunda insanların kazalarda ölmediğini, hayatların kararmadığını düşün mesela.
Tek derdinin acaba bu sene nereye tatile gitsek olduğunu, kendini bu tatlı tatil planı telaşının içinde olduğunu hayal et bir an.
Çocuklarının, torunlarının gelecek kaygısı olmadan yaşadığını düşün mesela.
Kişi başına düşen milli gelirin dünya sıralamasına giren bir ülkede yaşadığını hayal et bir an.
Nasıl pozitif hayaller kurmak güzel değil mi.
Mutlu ve Pozitif Bir Hafta Olsun…
Kalın Sağlıcakla….
