Atatürk’ü Anmak…
Bu haftaki yazımda Atatürk’ü anmak istedim, dün yine 10 Kasım’dı ve ebediyete intikalinin üstünden
koskoca 86 Yıl geçmiş.
86. Yılında, Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak, onun Türkiye Cumhuriyeti’ne kattığı değerleri, bağımsızlık
mücadelesini, modernleşme adımlarını ve geleceğe yönelik vizyonunu hatırlamak anlamına gelirki bizler
bunları zaten hiç unutmadık.
Atatürk, yalnızca bir asker ve Devlet adamı olarak değil, aynı zamanda eğitime, sanata, bilime ve kadın
haklarına verdiği önemle de dünya tarihinde eşsiz bir yer edinmiştir.
Ve her yıl 10 Kasım, Atatürk’ü Anma Günü olarak Türkiye ve KKTC. genelinde saygı ve minnetle anılır.
Bu gün, sadece geçmişe bakmak değil, aynı zamanda Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği Türkiye
Cumhuriyeti’ni ileriye taşıma sorumluluğunu yeniden hatırlama günüdür.
Atatürk’ü anarken onun fikirlerini ve ideallerini yaşatmak, çağdaş, özgür ve bağımsız bir Türkiye için
çabalamak en büyük saygı ifadesi olarak görülür.
Atamızın askeri ve siyasi dehasının yanı sıra kişisel özellikleri, hobileri ve insani yönleri yanında kitap
tutkusu ve entellektüel merakını bilmeyen yoktur sanırım.
• Atatürk, tam bir kitap tutkunuydu ve hayatı boyunca çok geniş bir yelpazede kitap okudu. Çeşitli
dillerde toplamda yaklaşık 4 Bin kitabı içeren bir kütüphanesi vardı.
Felsefe, tarih, sosyoloji, ekonomi, dilbilim gibi alanlarda derin bilgi sahibiydi ve çevresine bu konularda
sohbetler yapardı. Özellikle Voltaire, Rousseau, Ziya Gökalp ve Namık Kemal gibi düşünürlerin
fikirlerinden etkilenmiştir.
• Atatürk, hem Türk kültürüne ait sanatlara hem de Batı kültürüne ait klasik müziğe ilgi duyardı.
Türkiye’de modern sanatın ve müziğin gelişimine büyük önem verdi; Türk müziğinin batılı formlarla
sentezlenmesini teşvik etti. Ayrıca, Beethoven ve Mozart gibi bestecileri dinlemekten büyük keyif alırdı.
• Atatürk, dilin modernleşmesi ve halka daha anlaşılır kılınması için Türk dilinde kapsamlı reformlar
yaptı. Latin alfabesine geçilmesini sağladı, ancak kendi şahsi notlarında Osmanlıca ve Arap alfabesiyle
yazmaya devam etti. Dilin sadeleşmesi ve anlaşılır hale gelmesi için dilbilim çalışmalarını sürekli olarak
destekledi.
• Atatürk, tiyatroya ve sinemaya büyük bir ilgi duyardı. Ankara’da Cumhuriyetin ilk yıllarında
düzenlenen tiyatro oyunlarını sıklıkla izlerdi ve sinemanın Türkiye’de gelişmesini teşvik etti.
• Atatürk’ün hayvanlara ve doğaya büyük bir sevgisi vardı. Özellikle köpekleri çok severdi ve Foks isimli
bir köpeği vardı. Ayrıca doğa yürüyüşlerine çıkmaktan ve bahçecilik yapmaktan hoşlanırdı. Çiftliklerdeki
tarım ve hayvancılık faaliyetlerine de ilgisi büyüktü ve Tarım Bakanlığı’nın gelişimini destekledi.
• Atatürk, zekası ve ileri görüşlülüğünün yanı sıra, espri yeteneği ile de bilinen biriydi. Zaman zaman
çevresindekilere nükteli sözler söyler, ciddi ortamlarda bile ince espriler yapardı. Bu yönü, onu hem
arkadaşları hem de çalışma arkadaşları arasında sevilen biri yapmıştı.
• Atatürk, matematiğe ve geometriye olan ilgisinden dolayı “Geometri” adlı bir kitap yazdı. Bu eserde,
Türkçe’ye kazandırdığı bazı matematik terimlerinin kökenleri ve açıklamaları yer almaktadır. Atatürk’ün
bu eseri, Türk diline matematik terimlerinin kazandırılması ve öğrenim kolaylığı sağlama açısından önem
taşır.
• Atatürk’ün giyim kuşamına ve sofra düzenine oldukça önem verdiği bilinir. Klasik giyim tarzını
benimsemiş ve Cumhuriyet döneminde Türk halkının Batılı kıyafetlere alışmasını istemiştir. Aynı
zamanda yemek kültürüne dair zevkleri gelişkindi; özellikle Türk mutfağından yemekleri tercih ederdi
ancak Fransız mutfağını da beğenirdi.
Atatürk’ün bu çok konuşulmayan ve hatta çok da bilinmeyen yönleri, onun sadece bir asker ya da Devlet
adamı değil, aynı zamanda kültüre, sanata, bilime, doğaya ve insani değerlere önem veren çok yönlü bir
lider olduğunu gösterir.
Onu Saygıyla, Sevgiyle ve Özlemle Anıyoruz…