TÜRSAB’dan iç turizme takviye daveti

TÜRSAB’dan iç turizme takviye daveti
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Lideri Firuz Bağlıkaya, iç turizmin sistemi ayakta tutabilecek en kıymetli dinamiklerden olduğunu belirterek, “İç turizmin desteklenmesi gerekiyor. Uygun şartlarda tatil kredileri verilebilir. Bu kredileri…

Bağlıkaya, Rusya- Ukrayna savaşı ve Türk turizm bölümünün beklentilerine ait AA’nın sorularını yanıtladı.

Bağlıkaya, Rusya ve Ukrayna ortasında süren savaşın bir an evvel bitmesini dilediklerini belirterek, barış ortamının sağlanması için gösterilen harika çabayı çok değerli bulduklarını söyledi.

Türk turizm dalının krizlere alışkın olduğunu aktaran Bağlıkaya, “Krizin bittiği gün turizm ile ilgili toparlanma bir hafta bile sürmez. Bölüm kriz idaresi noktasında çok deneyimli. Olağan savaş farklı bir şey. İki büyük turizm kaynak ülkesi bu savaşın tarafı olmuş durumda. Savaş yarın bitse dahi savaş sonrası kelam konusu ülkelerde tatil motivasyonları kolay oluşmayabilir.” tabirlerini kullandı.

Bağlıkaya, maksatlarının turist akışının kesilmemesi olduğunu vurgulayarak, “Devletimizin en üst noktalardaki yetkilileri mevzuya hakim. Yalnızca turizm dalı paydaşları olarak kendi ortamızda konuşmuyoruz. Savaş yalnızca turizmi değil tüm ekosistemi tehdit eden çok makûs bir durum. Ümit ediyoruz savaş bir an evvel biter. İnsanların öldüğü, vahşetin yaşandığı bir ortamda salt ticari tasalar ile hareket etmeyi de yanlışsız bulmuyorum.” formunda konuştu.

Rusya ve Ukrayna’nın en değerli iki kaynak olduğunu lisana getiren Bağlıkaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Turizm tüm dünyada mahallî bir harekettir. Turistin geleceği destinasyonlar 3-4 saatlik uzaklıklardaki yerlerdir. Bu da 800 milyon kişilik bir potansiyel yaratıyor. Hem Avrupa hem Arap coğrafyasından turist alabiliyoruz. Ancak Rusya ve Ukrayna turizm hareketliliğinde iki ana oyuncu. Oradaki kayıpları pazar çeşitlemesi ile telafi etmek çok sıkıntı.

500 bin kişilik bir kayıptan kelam etmiyoruz. 7 milyon kişilik bir kayıp çok kolay tolere edilemiyor. Lakin sistemimizi ayakta tutmak için başka pazarlardan olabildiğince fazla turist çekerek bu süreci atlatmaya çalışacağız. Çeşit operatörlerimiz zati alternatif pazarlarda çok ağır biçimde çalışıyorlar. Siyasi gerginliklerin sona ermesiyle yeni pazarlar ekosisteme çok çabuk dahil ediliyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, İsrail tarafındaki gelişmelerle birlikte bir nebze de olsa yaralarımızı sarmaya çalışacağız.”

–İç turizm hareketliliği desteklenmeli

İç turizme yönelik kampanyaların çeşitleneceğini bildiren Bağlıkaya, “85 milyon nüfusumuz var. Seyahat edebilecek çok önemli bir potansiyel var. Bir otel kapasitesinin büyük çoğunluğunu Rusya pazarına sattıysa artık o kapasiteyi iç turizm için kıymetlendirmek isteyecektir. Bizim talebimiz iç turizmi hareketliliğini artırmak. İç turizmin desteklenmesi gerekiyor. Uygun şartlarda tatil kredileri verilebilir.

Bu kredileri mevcut faiz oranlarının dışında kıymetlendirmek gerekiyor. İnsanlarımız uzun müddettir tatil yapmıyorlar. Tatile gidecek insanlara uzun vadeli özel kaidelerde kredi verilmesi lazım. İç turizm teşvikleri dünyanın bir çok ülkesinde var. Bu teşvikleri bir toplumsal hak olarak görebiliriz. İç turizmde en az 30 milyon kişiyi hareket ettirmemiz gerekiyor. İç turizm hareketliliği yurt dışı kaynaklı kriz durumlarında da bir sigorta misyonu görecektir.” dedi.

Bağlıkaya, toplu iş mukavelelerinde tatilin toplumsal bir hak olarak tanımlanabileceğini söz ederek, “Kamu kurumları toplumsal bir hak olarak görülmesi gereken iç turizm hareketliliğini belirli oranda sübvanse edebilir. Eğitim seyahatlerini çok kıymetli buluyorum. Bugün yurt dışına gitme imkanı olup yurt içindeki turistik destinasyonlarımızı görmemiş genç arkadaşlarımız var.” diye konuştu

TÜRSAB olarak bölgesel fuarlar düzenlediklerini anlatan Bağlıkaya, kelamlarını şöyle tamamladı:

” Düzenlediğimiz fuarlarda iç turizm hareketliliğini artıracak mukaveleler yapılıyor. İnfo seyahatlerimiz ile acentalarımızı bölgelerimize götürüyoruz. Örneğin 150 acentamızı toplayıp Afyon’a götürüyoruz. Organizasyonlarımız sonrası kesinlikle bölge ile ilgili seyahat hareketliliği başlıyor. Turizm bugün kıymet yaratıyorsa bunu seyahat acentalarının gücü ile yapıyor. TÜRSAB olarak daima alanda Türk turizminin gelişmesi için çalışmaya devam ediyoruz.”