Putin’den ‘nükleer savaş’ açıklaması: Rusya sadece karşılık vermek için kullanır

Putin’den ‘nükleer savaş’ açıklaması: Rusya sadece cevap vermek için kullanır
Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, ellerinde nükleer silah olmasına karşın bu silahları birinci kullanan tarafın kendilerinin olmayacağını belirtirken, “Rusya sadece düşman saldırısına cevap vermek için nükleer silah kullanır” dedi.

Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, Rusya İnsan Hakları Kurulu toplantısına görüntü konferans yoluyla katıldı. Batılı ülkeler ile yaşadıkları tansiyona değinen Putin, global boyutta nükleer savaş tehdidinin arttığına işaret etti. Nükleer savaş tehdidinin büyüdüğüne dikkat çeken Putin, “Rusya (nükleer) birinci kullanmayacak, birinci kullanmayacaksa ikinci olmayacak. Bu araçlara (nükleer silahlara) sahibiz ve bunlar tüm nükleer ülkelerden daha gelişmiş ve daha çağdaş düzeyde. Bugün için bu açık bir gerçek. Bu silahları tüm dünyaya bir ustura üzere sallama niyetinde değiliz. Nükleer silaha sahip olmak, çatışmaların genişlemesini provoke etmek değil, dizginleyen bir faktördür” sözlerini kullandı. Buna karşı kendilerine bir atak olmadan bu silahları kullanmayacaklarını da belirten Putin, “Bununla birlikte savunma araçlarını kullanma stratejimiz var. Buna nazaran savunma için kitle imha silahlarını, nükleer silahları göz önünde bulunduruyoruz. Tüm bunlar kelamda misilleme saldırısı için ayarlandı. Rusya sırf düşman saldırısına karşılık vermek için nükleer silah kullanır” diyerek bilhassa batılı ülkelere sert ileti verdi.

“ÖNYARGILAR NEDENİYLE ÜYELİĞİ ASKIYA ALDIK”

Açıklamalarında Rusya’nın Donbass’a harekat başlatmasının akabinde önyargılara karşı kendilerinin Avrupa Kurulu üzere kimi kuruluşlardan çekildiğini söyleyen Putin, “Dünya toplulukları Donbass sakinlerinin 8 yıllık acısını göz gerisi etti. Kurulumuz bunu tekraren ele alarak milletlerarası kuruluşlara bilgi gönderdi. Lakin oradakilerin birçoğu kör yahut sağır oldular. Özel askeri harekat başladıktan çabucak sonra Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Kurulu, Avrupa Kurulu, öbür kelamda insan hakları savunucusu kuruluşlar ansızın ‘gözlerini açtı’ ve kendi utanmaz ideolojik önyargısını sergilemeye, hastalıklı başlar yerine sağlıklı bölümleri suçlamaya başladı. Tüm bunlar, bu yapıların tüzükte belirlenen vazifelerini yerine getirecek kapasitede olmadıklarını tabir ediyordu. Bariz önyargıları nedeniyle Rusya, bu örgütlerin bir kısmından üyeliğini çekmek zorunda kaldı” diye konuştu.

“BATILI İNSAN HAKLARI KURULUŞLARI TARAFSIZ GÖRÜNMEK İÇİN KURULDU”

Konsey üyelerine hitaben yaptığı konuşmada Batılı insan hakları kuruluşlarını da amaç alan Putin, “Donbass kentlerinin bombalanmasında (Ukrayna tarafından) birilerinin tepkisizliğinden bahsettiniz. Esasen bunlara tırnak içinde ‘Batılı ortaklarımız’ diyebilirsiniz. Bu insan hakları örgütleri, Batılı insan örgütleri. Buna ikna olduk. Bu örgütler insan hakları çaba aracı için değil, Rusya ve eski Sovyetler Birliği üyesi ülkelerin iç siyaseti üzerinde tesir aracı için oluşturuldu. Donbass’ta meydana gelen trajediyi daha evvel 8 yıl boyunca fark etmemiş olmaları bunun en uygun teyididir” dedi. Donbass bölgesine operasyon düzenlemeye mecbur bırakıldıklarını söz eden Putin, Rus ordusunun harekatının hala devam ettiğini hatırlatarak, “Bu tahminen uzun süren bir süreç olabilir. Lakin operasyonun değerli sonuçları da oldu. Yeni bölgelerin iştiraki Rusya için kıymetli bir sonuç. Azak Denizi iç deniz hale geldi” sözlerini kullandı. Putin ayrıyeten Ukrayna savaşı için 300 bin yedek askerin orduya alınmasıyla ilgili çıkarılan kararnamenin üzerine yeni bir seferberlik için çalışma yürütmediklerini de kelamlarına ekledi.

“İDAM CEZASI İÇİN ANAYASA DEĞİŞMELİ”

Rusya’da, idam cezasının yine uygulanması üzerine kimi siyasilerden ve kurumlardan gelen davetlere değinen Putin, bu karar için Rusya anayasasının değişmesi gerektiğini söyleyerek, “İdam cezasına gelince, geçtiğimiz günlerde bir yargıçlar kongresinde konuşan Anayasa Mahkemesi Lideri Valery Zorkin, bundan kelam etmiş ve idam cezasının geri getirilmesini savunanlara karşılık vermişti. Son yapılan Sivil Toplum ve İnsan Haklarını Geliştirme Kurulu toplantısında anayasanın değiştirilmesi gerektiğini söylemiştim. Bu durumum değişmedi” açıklamasında bulundu.