İsias, bir deprem vakası olmaktan öte, bir deprem davası olmaktan öte, bir cinayet vakası ve bir cinayet davasıdır.
İsias, cinayeti işleyenlerin cinayet mahaline geri dönerek enkazda yaralı değil para ve senet kasası aradıkları davadır.
İsias, misafir ettikleri insanların hallerini sormadan sırra kadem basanların, korkup kaçanların davasıdır.
İsias, harcında beton yerine, açgözlülüğün, kural tanımazlığın, iş bilmezliğin kullanıldığı bir binanın, depremle değil cehaletle yıkılışının davasıdır.
İsias davası, sahibinden, işçisine, mimarından, mühendisine, kontolöründen, müteahhidine kadar, adeta suç işlemek için bir araya gelen bir örgütün, bir çetenin davasıdır.
İsias, yıkılmayan, tuzla buz olan bir binanın altında yitip giden parlak bir geleceğin, yıkılan güzel hayallerin, bir kaderin değil tarihte görülmemiş bir kederin davasıdır.
İsias, sadece bir dava değil, hukuka güvenin, adalete inancın, devlete bağlılığın imtihanıdır.
İsias, birilerinin değil, kendine insan diyen herkesin ortak davasıdır.