Moskova dış politika konseptini güncelledi… İşte Rusya’nın gözüyle Türkiye

Moskova dış politika konseptini güncelledi… İşte Rusya’nın gözüyle Türkiye
14 MAYIS seçimlerine günler kala, Türkiye – Rusya ilişkilerinde önemli adımlar atılıyor.

Önceki gün Mersin Akkuyu’daki nükleer santralın yakıt getirme töreni düzenlenirken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin internet üzerinden törene canlı katıldı. Aynı günün sabahı, Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, ülkenin yenilenen ‘dış politika konseptini’ bir grup basın mensubuna Türkçe olarak tanıttı.

‘YAPICI’ BİR ÜLKE

Periyodik olarak yenilenen Rusya’nın dış politika konsepti, bu kez 7 yıl aranın ardından 31 Mart 2023’te güncellendi. Buravov, güncellemeye gerekçe olarak, dünyada eskisinden daha gergin bir atmosfer olduğunu, ihtilafların derecesinin arttığını, nükleer çatışmalardan bahsedilmeye başlandığını söyledi. Rusya’nın güncellenen dış politika konseptinde, ülkeler ‘yapıcı, tarafsız, dostane olmayan’ diye üç kategoride incelendi. Buravov Türkiye’nin, ‘Rusya’ya karşı ‘yapıcı bir tutum sergileyen, yapıcı bir siyaset güden’ ülke olduğunu belirtti.

‘İSLAM DEVLETİ’ YORUMU

Rusya’nın yeni dış politika konseptinde Türkiye ‘İslam ülkeleri’ arasında yer alırken, bu kategorizasyona ilişkin olarak Buravov, “Türkiye bir İslam devletidir. İslam İşbirliği Örgütü’nün (İİÖ) aktif bir üyesidir. Hatta kurucularından biri. Türkiye’nin hem İİÖ hem de İslam dünyasında çok aktif rolü var. Rusya’da da en büyük dini gruplardan biri Müslümanlar, yaklaşık 25 milyon Müslüman yaşıyor. İİÖ’de gözlemci statüsüne sahibiz. İslam ülkeleriyle çok yoğun ve günden güne yoğunlaşan şimdiki koşullarda özellikle bunu söyleyebiliriz, yoğunlaşan ilişkilerden bahsedebiliriz. Türkiye ile ilgili olarak ‘İslami tabiatı mı öne çıkarılmak isteniyor’ denebilir. Ancak bunun teknik bir sınıflandırma olduğunu söyleyebilirim” dedi.  

TÜRK HALKININ SEÇİMİNE SAYGILIYIZ

14 Mayıs seçimlerine dair Rusya’nın pozisyonu sorulan Buravov şu yanıtı verdi: “Türkiye’nin iç işlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok ve değerlendirme yapmaktan kaçınıyoruz. Bu tamamen Türk halkının söyleyeceği söze bağlı olan bir süreç. Tabii ki Türk halkının yapacağı seçimi kabul edeceğiz. Önemli olan ikili ilişkilerimizi geliştirmektir. En önemli husus şu ki, ilişkilerin gelişmesi için her iki tarafın da niyetli, istekli olması gerekiyor. ”