İspanya Parlamentosu, Katalonya’da bağımsızlık yanlısı siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) liderlerine af getiren yasa tasarısını onayladı. “Katalonya’da Kurumsal, Siyasi ve Sosyal Normalleşmeye Yönelik Af Yasası” adlı tasarı, Meclis ve Senato’da yaklaşık 5 ay süren sert tartışmaların ardından nihai olarak onay aldı.
Hükümetin hazırladığı ilk yasa tasarısı, Katalonya İçin Birlik (Junts) Partisi’nin itirazından dolayı 30 Ocak’ta Meclis’te reddedilmişti. Tasarı, Meclis Adalet Komisyonu’nda üzerinde değişiklik yapılarak, kapsamı ve hukuki garantisi genişletildikten sonra martta Meclis’te kabul için yeterli oyu almıştı. Yasal süreç olarak Senato’ya giden yasa tasarısı, burada sağ görüşlü Halk Partisi’nin (PP) çoğunlukta olmasından dolayı 9 Mayıs’taki oylamada reddedilerek bir kez daha Meclis’e geri gelmişti.
PUİGDEMONT ÜLKEYE DÖNEBİLECEK
AA’nın aktardığına göre, Meclis’te yapılan oylamada 172 “hayır”a karşı 178 “evet” oyuyla kabul edilen yasa tasarısının, yarın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Yasayla, eski Katalonya Özerk Hükümet Başkanı ve Junts lideri Carles Puigdemont’un da aralarında bulunduğu 372 siyasetçi ve STK liderinin affedilmesi bekleniyor. 30 Ekim 2017’de Belçika’ya giden, Avrupa Parlamento’suna seçilmesine rağmen İspanya’da hakkındaki arama ve yakalama emri devam eden Puigdemont, af sayesinde ülkeye dönebilecek.
Katalonya’da bağımsızlık için yapılan 9 Kasım 2014 ve 1 Ekim 2017’deki referandumlar nedeniyle ceza alanları öncelikle etkileyen af yasası, 1 Kasım 2011 ile 13 Kasım 2023 arasında Katalonya’da ayrılıkçı faaliyetlerinden dolayı hüküm giyen ya da haklarında yasal süreç devam eden tüm siyasetçiler ve STK liderlerini kapsıyor.
‘İSTİKRAR YENİDEN SAĞLANACAK’
Sol koalisyon hükümetinin 2 ortağı Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ve Sumar, af sayesinde “Katalonya’da birlikte yaşamın ve istikrarın yeniden sağlanacağını” savunurken, muhalefetteki sağ partiler ise “vatana ihanet”, “hukuk devletinin yıkılması”, “demokrasinin yara alması”, “eşitlik ilkesinin ortadan kalkması” eleştirilerini getiriyor.
Ne olmuştu?
Katalonya’da bağımsızlık yanlısı siyasi girişimler 2012’de başlamış ve dönemin Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Artur Mas’ın öncülüğünde 9 Kasım 2014’te yasa dışı ilk bağımsızlık yanlısı halk oylaması yapılmıştı. Ardından Ocak 2016-Ekim 2017 döneminde Katalonya Özerk Hükümet Başkanı olarak görev yapan, halihazırda Avrupa Parlamentosu üyesi olan, İspanya’da hakkında yakalama ve tutuklama emri bulunan Puigdemont’un liderliğinde 1 Ekim 2017’de Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen bağımsızlık referandumu düzenlenmişti.
Katalonya Özerk Yönetim Parlamento’su da 27 Ekim 2017’de “açıklanması ertelenen tek taraflı bağımsızlık deklarasyonunu” kabul etmiş ve aynı gün İspanya Senatosu’nda alınan ve Anayasa’nın 155. maddesinin uygulandığı kararla Katalonya’nın özerk hakları geçici olarak merkezi hükümete devredilmişti. Bu gelişmelerin ardından Puigdemont ve 6 eski Katalan siyasetçi ülkeyi terk ederken, diğer eski Katalan özerk yönetim hükümeti üyeleri ve 2 sivil toplum örgütü temsilcisi, 2 Kasım 2017’de tedbiri kararla cezaevine gönderilmişti.
Yüksek Mahkeme’de tutuklu yargılanan eski Katalonya özerk yönetim hükümeti üyeleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden 9’u “devlete karşı ayaklanma”, “kamu parasını kötüye kullanma” ve “devletin kurumlarına itaatsizlik” suçlarından Ekim 2019’da açıklanan kararla 9 ila 13 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. İspanya’da Ocak 2020’den beri iktidarda olan sol koalisyon hükümeti, Katalonya sorununa çözüm amacıyla tutuklu 9 Katalan siyasetçi hakkında 22 Haziran 2021’de kısmi af çıkarmıştı.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)