Her şey bir dansla başladı… Savaşın ortasında tanıştılar 70 yıl sonra tekrar kavuştular

Her şey bir dansla başladı… Savaşın ortasında tanıştılar 70 yıl sonra yine kavuştular
Savaşın bir ortaya getirdiği bir genç adam ve bir genç bayan… Birinci görüşte değilse de birinci dansta başlayan bir aşk… Peş peşe yaşanan talihsizlikler… Ve 70 yıl sonra gerçekleşen sürprizlerle dolu bir kavuşma… Bu türlü okuyunca insan “Film senaryosu herhalde bu” diye düşünüyor lakin değil. İşte okurken hislerinize hakim olamayacağınız bir insan öyküsü…

Genç bayan, Duane Mann’ın dikkatini birinci evvel dans pistindeki etkileyici figürleriyle çekti. Akabinde gülümsemesi ve zekasını yansıtan espri anlayışı geldi. Mann onun üzere birini daha evvel hiç görmemişti.

Takvimler 1953 yılını gösteriyordu ve Kore Savaşı’nın son demleri yaşanıyordu. Iowalı bir denizci olan 22 yaşındaki Mann, Japonya’da konuşlandırılmış ABD güçlerinin bir kesimiydi. Evvel Yokosuka’da bulunan bir hava tedarik deposunu yönetim etmiş akabinde da Tokyo’da bulunan bir hava üssüne nakledilmişti. Ve bahtın cilvesine bakın ki konutundan yüzlerce kilometre ötede tanıştığı bir bayana âşık olmuştu.

Duane Mann, 1953 yılında Yokosuka’da. 

Peggy Yamaguchi isimli genç bayan, Mann’ın gözünde kusursuzdu. Bugün 91 yaşında olan Mann, “Çok hoş bir kızdı, çok hassas ve nazikti. Birlikte çok eğleniyorduk” diye anlattı Yamaguchi’yi. Lakin gün geldi Mann’ın Japonya’dan ayrılması gerekti. Sonrasında yaşananlar ise en hüzünlü aşk sinemaların bile taş çıkartacak cinstendi.

HER ŞEY BİR DANSLA BAŞLADI

Mann ve Yamaguchi birinci olarak bir subay meskeninde tanıştı. Yamaguchi vestiyer vazifelisiydi. Mann ise boş vakitlerinde tamirci ve güvenlik vazifelisi olarak çalışıyordu. Yamaguchi geçmişte İngilizce dersler almış olduğundan, lokal halkla Amerikalı askerler ortasında çevirmenlik yapıyordu.

Subay meskeninde sık sık sahneye çıkan bir canlı müzik kümesi vardı. Mann, “Bir akşam işten sonra Peggy’le dans etmeye başladık” dedi.

Zaten ne olduysa ondan sonra oldu. Mann’ın deyişiyle, “Aman ya Rabbim! Kız çok hoş dans ediyordu”.

Her gün görüşmeye başladılar. Birden fazla gün subay konutundaki herkes gidene kadar pistten inmiyor, Elvis Presley’in, Tony Bennett’ın o yıllarda çok tanınan olan müzikleriyle saatlerce dans ediyorlardı.

Mann, “İnsanlar kenara çekilip bizi izliyordu. Onu kollarımda tuttuğum her an biraz daha fazla âşık oluyordum” diye anlattı o günleri.

Peggy Yamaguchi

SAVAŞ BİTTİ, MANN KONUTA GÖNDERİLDİ

Ancak herkesin gıpta ettiği bu bağ, bir yıl sonra apansız sona erdi. Zira Mann’ın vazife mühletinin bitiş tarihi öne çekildi ve genç adam apar topar ABD’ye gönderildi.

Mann, “Kore Savaşı bitmişti, ordu ziyadesiyle kalabalıklaşmıştı. Maliyetleri düşürmek için insanları erken terhis etmeye başladılar” diye açıkladı ABD Donanması’nın aldığı kararın münasebetini.

O sırada Yamaguchi 22 yaşındaydı ve Mann’ın bebeğini taşıyordu.

Genç çift bir plan yaptı. Mann, Iowa’ya geri dönecek, oradaki banka hesabında birikmiş olan parasını alıp yine Tokyo’ya gidecekti. Akabinde da bu parayla sevgilisini ABD’ye götürecekti.

Mann, “Niyetim onunla evlenmekti” dedi.

Ancak Iowa eyaletinin Pisgah kentindeki meskenine vardığında Mann’ı çok büyük bir sürpriz bekliyordu. Babası hesabındaki bütün parayı harcamıştı. Aşikâr ki Mann, “Olur da savaşta ölürsem…” diye düşünüp hesaba babasını ortak etmekle kusur etmişti.

Washington Post’a konuşan Mann, “Bir kuruş bile kalmamıştı” dedi ve ekledi: “Hiç param olmadığını bilseydim asla meskene dönmezdim.”

MANN’IN ANNESİ ORTAYA GİRDİ

Bir yandan Mann duruma bir tahlil bulmaya çalışıyor bir yandan da iki sevgili karşılıklı mektuplar yazarak ilgilerini sürdürmeye çalışıyordu. Mann bir karayolu inşaatında çalışmaya başlamıştı zira o sırada bulabildiği en yararlı iş buydu.

Bir ay mektuplaştıktan sonra Yamaguchi, Mann’a karşılık vermeyi bıraktı. Mann bunun sebebini çok sonra öğrendi: Annesi oğluna gelen mektupları ondan evvel postadan alıp yakıyordu zira oğlunun Yamaguchi ile olan münasebetini onaylamıyordu. Mann, “Benim bir Japon kızla evlenmemi istemiyordu” dedi.

Mann’ın kız kardeşi, Yamaguchi’den gelen son bir mektubu annesine fark ettirmeden alıp ağabeyine ulaştırdı. Lakin bu mektup Mann’ın dünyasının başına yıkılmasına neden oldu. Mektupta Yamaguchi bebeğini kaybettiğini ve Wisconsinli bir ABD Hava Kuvvetleri subayıyla evlendiğini yazıyordu. Mann, “Mahvoldum” diye anlattı o satırları okuduğu andaki ruh halini.

Genç adamın içinde çok güçlü bir suçluluk duygusu büyüyordu. Ve o his 70 yıl boyunca Mann’a huzur vermedi. Mann, “Onu terk ettiğimi düşünmesinden telaş ediyordum” diye konuştu.

FOTOĞRAFLARINI 70 YIL CÜZDANINDA TAŞIDI

İlerleyen yıllarda Mann başarılı bir tarım eserleri şirketi kurdu, iki defa evlendi, altı çocuğu oldu. Lakin Yamaguchi aklından hiç çıkmadı.

Şu an dul bir adam olan Mann, Yamaguchi’nin iki fotoğrafını bu denli vakit daima cüzdanında taşıdı. Hatta vakit zaman Yamaguchi’ye ulaşmak için teşebbüslerde de bulundu fakat eforları daima boşa gitti. Mann, “Onu terk etmediğimi bilmesini istiyordum” dedi.

Mann, Yamaguchi’yi bulabilmek için son deva olarak 1 Mayıs günü bir Facebook paylaşımı yaptı. Yamaguchi’nin bir fotoğrafını koyan yanında da bütün bu öyküyü anlatan Mann, “yaşanan her şey için çok üzgün olduğunu” belirtiyordu.

Arkadaşları, hiç tanımadığı beşerler ve internet dedektifleri çeşitli tavsiyelerle sürece dahil oldu. Akabinde mahallî bir haber kanalı olan KETV7 olayı haberleştirdi ve Mann’ın davetinin daha geniş kitlelere yayılmasını sağladı.

MANN’IN SESİNİ KANADA’DAN DUYDU

O kadar ki Mann’ın çektiği sıkıntı Vancouver’da yaşayan genç bir bayanın dahi dikkatini çekti.

History Channel’da çalışmakta olan 23 yaşındaki Theresa Wong, “Gördüklerimi aklımdan çıkaramıyordum. Duane’in neredeyse 70 yıldır bir nihayet arayışı içinde olduğu ortadaydı. Bunun bir insanın sırtına yükleyeceği yükün büyüklüğünü hayal bile edemiyorum” dedi.

Arama çalışmalarına katılmaya karar veren Wong’un bahtı yaver gitti. “Adını, akrabalarının isimlerini buldum. Modüller kısa müddette birleşti” diyen Wong, evvel newspapers.com sitesinde “Peggy Yamaguchi” ismini aradı. Bir düğün ilanı bulmayı ümit ederken, “Tokyolu Gelin Escanaba’daki Hayatından Memnun” başlıklı haberi görünce gerçek yolda olduğunu anladı.

Wong bulgularını KETV7 kanalıyla paylaştı. Kanal muhabirleri kısa mühlet içinde Yamaguchi’nin evlendikten sonraki soyadını ve Michigan’da yaşadığı adresi buldu. Bir muhabir Yamaguchi’nin oğlu Rich Sedenquist’le temasa geçti.

66 yaşındaki Sedenquist muhabirden gelen iletisi görünce ufak bir şok yaşadı. Lakin yeniden de Mann’ın gençlik fotoğraflarını annesi Peggy Yamaguchi Sedenquist’e gösterdi. Bayan fotoğrafları görünce Mann’ı hatırladı.

DANS ETTİKLERİ SAATLER DÜN GİBİYDİ

Yamaguchi Sedenquist, Washington Post’a yaptığı açıklamada, Mann’la ilgili anılarını derine gömmüş olduğunu, lakin fotoğrafları görünce kendini bir anda o dans pistindeki genç bayan üzere hissettiğini söyledi. 91 yaşındaki bayan o zamanki erkek arkadaşını “yakışıklı, uzun uzunluklu ve çok dürüst” kelamlarıyla tanımladı.

Mann’ın kendisini aradığını öğrenmek, hala 1955’te evlendiği eşiyle Escanaba’da yaşayan üç çocuk annesi Yamaguchi Sedenquist için büyük bir sürpriz oldu. Dahası Mann’ın kaygı ettiğinin tersine Yamaguchi Sedenquist eski sevgilisine karşı olumsuz bir his beslemediğini de belirterek, “O Japonya’dan ayrıldıktan sonra sıkıntı günler yaşadım. Fakat sonuçta askerdi, gitmesi gerektiği vakit gitti” diye konuştu.

Yamaguchi Sedenquist’in hayatta olduğunu öğrenen Mann, yüz yüze görüşmeyi aklına koymuştu. Mann’a bu seyahatte 63 yaşındaki en büyük oğlu Brian eşlik etti.

Brian ve kardeşleri, babalarının yıllar evvel kaybettiği aşkına dair kıssalarla büyümüştü. O nedenle de Mann’ın Yamaguchi Sedenquist ile yine bir ortaya gelme dileğini destekliyorlardı.

“ONA SARILMAMA MÜSAADE VERİR Mİ?”

Baba-oğul 1 Haziran’da gerçekleşen görüşme için Iowa’dan Michigan’a 14 saatlik bir araba seyahati yaptı. Seyahat sırasında Mann heyecan içindeydi. Ürkek bir tutumla oğluna, “Sence ona sarılmama müsaade verir mi?” diye soruyordu.

Ancak Yamaguchi Sedenquist’i gördüğü anda bütün kaygılarının boşa olduğunu anladı. Mann, “Ayağa kalkıp bana sarıldı, tekraren yanağımdan öptü” dedi.

Yamaguchi Sedenquist’in Mann’a söylediği birinci şey, “Dans etmeyi hatırlıyor musun?” oldu.

Saatlerce eski günleri yad ettiler. Mann Yamaguchi Sedenquist’in en büyük oğlunun isminin Mike Duane Sedenquist olduğunu öğrenince büyük bir şaşkınlık yaşadı.

Şu an Iowa’nın Woodbine kentinde yaşamakta olan Mann, “Gerçekten heyecan verici bir olaydı” tabirlerini kullandı. Yamaguchi Sedenquist de “Çok özel bir deneyimdi” dedi ve Mann’ı kendisini terk edilmiş hissetmediğine ikna ettiğini anlattı.

AH SON BİR DANS DAHA EDEBİLSEK…

İkilinin aileleri de tanıştı ve birlikte çok keyifli vakit geçirdi.

Brian Mann, “Nasıl bir şey olacağına dair birtakım beklentilerim vardı fakat düşündüğümün de ötesine geçti” derken, Rich Sedenquist, “Harikaydı. Çok düzgün beşerler onlar” diye konuştu.

“Umarım ömrüm bir iki yıl daha vefa eder de onların daha yakından tanıyabilirim” diyen Mann, Yamaguchi Sedenquist’e gerçekleri anlatabilmeyi her şeyden çok istediğini söyledi. Mann, 70 yılın sonunda bu istediğine ulaştığını ve huzura kavuştuğunu da tabir etti ve ekledi:

“Yine de onunla bir kezcik bile olsa tekrar dans etmek beni çok memnun eder.”

The Washington Post’un “Torn from his first love in the Korean War, strangers just helped them reunite” başlıklı haberinden derlenmiştir.