Fransa İçişleri Bakanı, Paris Olimpiyatları öncesinde terörle mücadele yasası kapsamında 500’den fazla kişiye güvenlik kısıtlamalarının uygulandığını belirtti. Bu kişilerin çoğunun kökeninin Kuzey Afrika’ya dayanması dikkat çekti.
Fransız yetkililer, potansiyel güvenlik tehdidi olarak gördükleri yüzlerce kişiyi Olimpiyatlardan uzak tutmak için terörle mücadele yasası kapsamında yetkilerini daha önce görülmemiş ölçüde kullanıyor.
Alınan önlemlerden etkilenenlerin çoğu ise büyük ölçüde eski Fransız sömürgelerinden gelen azınlıklar.
Bu kişilerin mahallelerinden ayrılmaları yasak ve her gün polise rapor vermeleri gerekiyor.
Hakimlerin önceden onayını gerektirmeyen kararlarla hareketleri kısıtlananlar arasında geçmişte akıl sağlığı sorunları yaşayan ve tedavi gören bir adam da bulunuyor.
Bu kişiler arasında ayrıca, Müslüman olduğu ve babası Fas’ta doğduğu için hedef alındığını düşünen bir işletme öğrencisi ve evinden uzaklaşması yasaklandığı için işini kaybetme riskiyle karşı karşıya olan bir helal gıda dağıtım şoförü de var.
Bankada stajyer olarak çalışan Amine’nin ise her gün saat 18:30’da yerel bir polis karakoluna rapor vermesi gerekiyor, Paris’in güneyindeki banliyöden ayrılması da yasak.
Kendisi ve avukatı, Fransa doğumlu 21 yaşındaki Amine’nin sabıka kaydı olmadığını ve herhangi bir suçla itham edilmediğini ifade ediyor.
Amine, Fransız istihbarat servislerinin kendisini, bir video paylaşım uygulamasında LGBTQ+ bireylere yönelik baş kesme görüntüleri ve tehditler yayınlayan başka biriyle karıştırdığını düşünüyor.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, kısıtlamaların “çok tehlikeli” kişilerin Olimpiyatlara “saldırı düzenlemesini” önlemeyi amaçladığını söyledi.
Darmanin, Fransa’nın Olimpiyat oyunlarına ve açılış töreni öncesinde gerçekleştirilen Olimpiyat meşalesi geçişine yönelik güvenlik hazırlıklarının bir parçası olarak bu yıl 500’den fazla kişiye bu kısıtlamaların uygulandığını söyledi.
‘Son derece tehlikeli bir araç’
Bazı hukukçular, Olimpiyatlar için uygulanan kısıtlamaların kapsamının daha önce görülmemiş bir boyutta olduğunu belirtiyor.
Söz konusu yetki, Fransa’nın terörle mücadele yasası kapsamında “bireysel idari kontrol ve gözetim tedbiri” (MICAS) olarak biliniyor.
Bu yıl 500’den fazla kişinin hareketleri kısıtlandı. Fransız Senatosu’nun 2020 tarihli bir raporuna göre, 2017’de yürürlüğe giren yasanın ilk 26 ayında MICAS kısıtlamalarına tabi tutulan 205 kişi bulunuyor.
Parisli avukat Margot Pugliese, “Bu gerçekten Olimpiyat Oyunları ile doğrudan bağlantılı” dedi. Yetkileri “bir dehşet” ve “gerçekten hukukun üstünlüğünün tamamen başarısızlığı” olarak tanımladı çünkü ancak uygulandıktan sonra mahkemede itiraz edilebilebildiğini belirtti.
Pugliese, “Baskıcı bir hükümet olduğunda bu son derece tehlikeli bir araç,” dedi.
Avukatlar, müvekkillerinden bazılarının daha önce hiçbir mahkumiyeti olmadığını ve aşırıcılık şüphesiyle zayıf bağlantıları olduğunu söylüyor.
Associated Press (AP) haber ajansının görüştüğü avukatların müvekkillerinin yaklaşık yarısı, göçmen kökenli ve çoğunlukla aile kökleri Kuzey Afrika’ya dayanıyor.
Darmanin azınlıkların seçilmediğini ve sol ya da sağ aşırılıktan şüphelenilen kişilerin de gözetim altında tutulduğunu söylüyor.
Terör saldırılarından korkan Fransız yetkililer, Olimpiyatlar için güvenliği büyük ölçüde arttırdı.
Terör karşıtı önleyici çabalar, bakanlığın potansiyel tehdit olarak gördüğü kişilerin hareketlerini kısıtlamak için polis yetkilerinin geniş bir şekilde kullanılmasını da içeriyor.
Terörle mücadele yasası İçişleri Bakanlığı’na, ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduklarına ve terörle bağlantıları ya da sempatileri olduğuna inanmak için “ciddi nedenler” olduğunda herhangi bir kişinin hareketlerini kısıtlama yetkisi veriyor.