Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin akabinde gündem yaratacak kelamlar: Jesus, Arda Güler’i Ali Koç’un baskısıyla oynatıyor | Galatasaray’ın yolu kısaldı

Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin akabinde gündem yaratacak kelamlar: Jesus, Arda Güler’i Ali Koç’un baskısıyla oynatıyor | Galatasaray’ın yolu kısaldı
Spor Toto Üstün Lig’in 27. haftası geride kalırken Hürriyet Muharrirleri Fırat Aydınus, Güntekin Onay, Uğur Meleke ve Mehmet Arslan, Futbol Kurulu’nda haftanın gelişmelerini kıymetlendirdi.

Hürriyet Müellifler Uğur Meleke, Fırat Aydınus, Güntekin Onay ve Mehmet Arslan, Futbol Kurulu’nda haftanın maçlarını ve yaşanan gelişmeleri masaya yatırdı.

1- Derbide harikulade bir geri dönüşe atan Beşiktaş’ta muvaffakiyetin mimarları kimler? Güneş’in seçimleri mi? Redmond mı? Orta transferler mi?

GÜNTEKiN ONAY: BEŞiKTAŞ ZAAFLARI DEĞERLENDiRDi

Beşiktaş’ı 10 bireyle ayakta tutan başta Cenk Tosun ve Mert Günok olmak tüm oyuncuların karakter koymasıydı. Nathan Redmond’ın sıradışı performansı 3 asist ve 1 golü alışılmış ki fark yarattı. Fenerbahçe’nin savunma zaaflarından faydalanan Beşiktaş ikinci yarıda 4 gol buldu ve tarihe geçecek bir derbi zaferine imza attı. Ben yeniden de derbinin manasını ve ehemmiyetini bilen Türk oyuncuların ortaya koyduğu karakterin bu skorda baş etken olduğunu düşünüyorum.

UĞUR MELEKE: TÜM KADRONUN ORTAK ESERi

Beşiktaş aslında bu türlü bir günün geleceğinin sinyallerini bir aydır veriyordu. Şenol Güneş misyona geldikten sonra oyuncularını bir büyük kadro için oynadıklarına ikna etmişti, rota oluşturulmuştu. Lakin temel seyahat şubatta transferlerin tamamlanmasıyla başladı. Vincent Aboubakar, Omar Colley, Amir, Onur Bulut ve Maxim destekleri beş yıldızlık transferler. Beşiktaş’ın şu anda hem güzel bir hocası, hem de uygun bir takımı var. Hepsinin ortak eseriydi bu zafer.

MEHMET ARSLAN: ŞENOL GÜNEŞ, gereksinim DUYULAN YERDEYDi

Mert Günok ve Cenk Tosun üzere kulübede bekleyen iki oyuncudan 2 dayanılmaz önder çıkardı Şenol Güneş. Devre ortası transferleriyle de kendi ekibini oluşturmaya başladı. Uğur Meleke’nin tabiriyle de, ‘Beşiktaş gereksinim duyduğu anda’ da kenarda ekibinin başındaydı. 1-0 geridesiniz, (Haksız penaltıyla üstelik) 10 kişi kalmışsınız. Buna karşın yıkılmıyor, 11 oyunculu bir gruba karşı 4 gol atıyorsanız, evvel futbolcu kalitenizi sonra da teknik adam farkınızı ortaya koymuşsunuz demektir. Bu farkın karşılığını da Fenerbahçe taraftarının dahi alkışlarıyla alırsınız.

FIRAT AYDINUS: BU KADARI BEKLENMiYORDU

Son haftalarda tatmin edici bir oyun sergilemese de kazanmasını bilen Beşiktaş vardı. Fenerbahçe maçında da Tayyip’in sakatlanması, skor olarak geriye düşmesi ve üstüne Welinton’un atılıp 10 kişi kalması sonrasında Valencia penaltı noktasına geldiğinde hangi Beşiktaşlı’ya sorsanız ‘Şu andan itibaren lehinize nasıl bir senaryo yazılsın’ diye, bu kadarını kimse tahayyül bile edemezdi. Yapılan değişikliklerle birlikte eksiksiz uygulanan taktik ve sırasıyla Mert, Cenk ve Redmond bu sonucun baş aktörleriydi. Şenol Güneş 1-0 gerideyken 10 kişi kalan grubunda kaçan penaltı sonrası değişikler ile zar attı; Cehar i Dü (4-2) geldi.

2- Fenerbahçe bu dönem 4’üncü derbide de hayal kırıklığı yaşadı. Tribünlerden istifa sesleri yükseldi. Bu tablonun temel sorumlusu kim?

MEHMET ARSLAN: KULÜBE DEĞiL, İdareye BAĞLILIK TALEP EDiYORLAR

Akıl değil, hisler yönetiyor Fenerbahçe’yi. Bu sözlerim direkt lider Ali Koç için. Çok âlâ bir Fenerbahçeli. Fakat bir lider üzere değil, taraftar üzere duygusal kararlar alıyor. Ve ne yazık ki bu kararların birçok hüsranla sonuçlanıyor. Tenkide kapalı, kulübe değil, lider ve idareye sonsuz bağlılık talep eden, bağlantısını 3-5 toplumsal medya trolü üzerinden sürdüren, buna nazaran karar ve hal alan garip bir idare modeli oluşturdu. Jesus hakikat bir karardı. Fakat kasım ayından bu yana ondaki değişikliği de çözemedi. Fenerbahçe, kendisine mecburmuş üzere davranan bir teknik adam ile çalışıyor. King, Pedro ve Lincoln vazgeçilmezi. Onlara inanıyor lakin Arda Güler’e inanmıyor. Sav ediyorum, Arda, Ali Koç’un zorlamasıyla forma bulabiliyor. Sonra da şaşıyoruz. Fenerbahçe neden bu halde diye.

UĞUR MELEKE: NEDEN 14 TRANSFER YAPILDI VE KAÇINDAN KATKI ALINABiLDi?

Son beş yıllık tabloya bakılırsa elbette temel sorumlu, bir teknik adam, bir takım ve bir anlayış istikrarı sağlayamayan Ali Koç idaresi. Mesela Emre Belözoğlu neden gönderilmişti? Pereira neden getirilmişti? Geçen yılı Fenerbahçe çok güzel bir oyunla kapatmasına, derbiye geçen dönemden 8 futbolcuyla çıkılmasına karşın neden 14 yeni transfer yapıldı? Bu transferlerinden kaçından ne kadar katkı alınabildi? Koç’un karnesi zayıflarla dolu.

GÜNTEKiN ONAY: BU Hezimet NET Formda JORGE JESUS’A YAZAR

Fenerbahçe’de mental ve fizikî olarak bir çöküş var. Ligin birinci yarısındaki tempo ve pres gücü yok. Ayrıyeten Jesus’un her maç kadroyu değiştirmesi, Crespo ve Zajc üzere isimleri kulübeye mahkum etmesi, formsuz Arao’dan asla vazgeçmemesi de bu durumu yarattı. Derbide neden Mert Hakan 11’de başladı? Pedro etkisiz futboluna karşın niye 77 dakika alanda kaldı? Bu hezimet net bir halde Jorge Jesus’a muharrir.

FIRAT AYDINUS: FUTBOL DIŞI HUSUSLARLA iLGiLENMESi KADROSU BERBAT ETKiLEDi

Tek sözle sorumlu Jesus. “Hayatımda hiç bu türlü yeterli bir liderle çalışmadım” diyen Jesus o kadar farklı mevzularla kendini meşgul etti ki tıpkı anda futbolcuların ve topluluğun başını da karıştırdığının farkına varamadı. Alınan olumsuz sonuçlarda futbol dışı bahislerle ilgilenmesi, dönem sonu gideceği söylentileri ve dış basına verdiği demeçler ekibin motivasyonunu berbat etkiledi.

3- G.Saray, Adana Demir galibiyetiyle doruktaki yerini sağlamlaştırdı. Sarı kırmızılıların oyununu nasıl buldunuz? Sizce yolu yarıladılar mı?

FIRAT AYDINUS: F.BAHÇE’NiN YENiLMESi G.SARAY’IN YOLUNU KISALTTI

Ligin kısalan uzunluğunda, şampiyonluk yolunda önde giden Galatasaray için artık oyundan fazla sonuç kıymetli. Ekipte yeterli de oynasa, makus de oynasa sonuca gidebilecek kapasitede çok oyuncu var. Takım kalitesinin yanında Okan hocanın hakikat idaresi, futbolcuların arkadaşlığı, takımdaşlığı Galatasaray’ı şampiyonluk yarışında avantajlı kılan faktörlerin başında geliyor. Adana Demirspor galibiyetiyle şampiyonluk ipini göğüsleme ismine son 200 metreye giren Galatasaray, Fenerbahçe’nin Beşiktaş’a kaybetmesiyle kendini bir anda son 100 metrenin içinde buldu.

GÜNTEKiN ONAY: PUAN KAYBEDEBiLiR FAKAT Tepeyi ASLA KAYBETMEZ

Galatasaray yeterli oynamadığı bir maçta güçlü bir rakibini yenerek şampiyonluk yarışında büyük bir adım attı. Kerem, İcardi ve Mertens’in dingin olduğu bir maçta dahi kazanıyorsanız bu olağanüstü bir sonuç. Galatasaray’da önemli bir odaklanma ve şampiyonluk isteği var. Saha içinde önder karakterli deneyimli futbolcular var. Okan Buruk da bu kadrosu çok düzgün yönetiyor. Galatasaray yarışta puan kayıpları kesinlikle yaşayacaktır ancak tepeyi kaybetmesi bundan sonra kelam konusu değil.

UĞUR MELEKE: BURUK VE FUTBOLCULARI ŞAMPiYONLUĞA iNANMIŞ

Galatasaray, Adana Demir maçında bence şunu kanıtladı: Şampiyonluğa inanmışlar. Bunu yapabilecek teknik, fizikî ve mental düzeye ulaşmışlar. Sıkıntı bir günde, işler çok yeterli gitmediğinde, gol bulunamadığında dahi gayeden sapmadılar. Golü bulup devam ettiler işlerine. Alışılmış ki bu seride oynayan/oynamayan herkesten yeterli randıman alan Okan Buruk’un çok büyük rolü var.

MEHMET ARSLAN: ÖLÜMÜNE ÇABA ETTiLER HER TOPA KOŞTULAR

Yorumları okuyorum, Adana Demirspor maçında berbat oynamış Galatasaray. Bu tespit kısmen yanlışsız. Fakat vefatına gayret ettikleri gerçeğini de kimse atlamasın. Maçı o denli bir istediler ki, her topa o denli bir koştular ki, söke söke aldılar 3 puanı. O hırsın, o isteğin 10’da biri rakipleri Fenerbahçe’de yoktu. Bir grubu şampiyon yapacak değerli ögeye sahip olduklarını gösterdiler. Yolu yarılamadılar, yarısını bile geçtiler. İnancın, dayanışmanın, demokratik yapının, kibire karşı galibiyeti bu.

4- Erden Timur’un “TFF, MHK ve yayıncı kuruluşla ilgili vahim şeyler var. Lig sonunda açıklayacağız” kelamları için ne düşünüyorsunuz?

MEHMET ARSLAN: TiMUR YA KONUŞSUN YA DA SONSUZA KADAR SUSSUN

“Çok vahim durumlar var. Elimizdekileri lig sonunda açıklayacağız.” Kelamları bu Erden Timur’un… Durum vahimse, istediğiniz adalet ise asıl artık açıklamalısınız. Lakin argüman ediyorum lig sonunda hiç bir şey açıklanmayacak. Bu sineması daima seyrediyoruz. Finalini de biliyoruz. Daima tehdit, daima gözdağı. Kâfi artık. Çok başarılı bir yönetici olduğunu gösterdi Erden Timur. Lakin bu açıklamalarıyla o muvaffakiyetini gölgeliyor. Naçizane tavsiyem ya konuşsun ya da sonsuza kadar sussun.

UĞUR MELEKE: KONU FUTBOL OLUNCA NEDENSE KAOS YARATIYORLAR

Ben o kadar sıkıldım ki artık bu üsluptan. Bu mantaliteden. Bu bakış açısından. Dışarıdan baktığınızda Ali Koç da, Erden Timur da âlâ eğitimli, uygar beşerler. Fakat husus Futbol olunca bu dönüştükleri şahıstan, yarattıkları kaostan, verdikleri ziyandan mutlular mı çok merak ediyorum doğrusu. Hem Türkiye’nin en güçlü, en güçlü ve en fazla taraftara iki kulübü bunlar. Hem de daima onlar mağdur. Enteresan nitekim.

GÜNTEKiN ONAY: HATALAR OLABiLiR LAKİN ARKA NiYET Mutlaka YOK

dört yıldır yayıncı kuruluşta çalışan biri olarak kimsenin arka niyetli ve bir kulübe hizmet eden bir davranışının kelam konusu olmasının mümkün olmadığını söyleyebilirim. Çok yoğunluktan kimi yanlışlar olabilir. İşverenlerin ve yöneticilerin Katarlı olduğu bir kurumda kim nasıl ve neden taraf olsun? Galatasaray üzere büyük bir markaya ziyan vermeye kimse cüret edemez ve gücü de yetmez.

FIRAT AYDINUS: ÖNCELiKLE TFF’YE NASIL BiR YOL iZLEYECEĞi SORULMALI

Bu birinci kere karşılaştığımız bir durum değil. Geçmişte de kulüp liderleri ve yöneticilerinin bu tip beyanatlar verdiğini hatırlarız. Hakem kusurlarına maruz kaldıklarında ya da haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde çeşitli bâtın bilgilere sahip olduklarını, duyum aldıklarını tekraren tabir ettiler. Bu tıp argümanlarda bulunanlara “Bunlar nedir, açıklayın” diye sorulmakla birlikte asıl değerli olan, kulüplerin üstünde olan TFF’ye, “Bu üzere durumlarda nasıl bir yaptırım yahut yol izlemeyi düşünüyorsunuz?” diye sorulmalı.