Ersin Tatar; “Egemen eşitliğimiz tanınmadan resmi müzakerelere geçmeyeceğiz”! – KIBRIS HABER

Baf Direnişi ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle Güzelyurt’ta Baf Şehitleri Anıtı önünde tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının Baf Direnişi ve ardından gelen diğer bölgelerdeki destansı mücadele ile Kıbrıs Türk Barış Harekatı’nın yapılabildiğini ve KKTC’nin temellerinin atıldığını belirterek, bugün de müzakere noktasındaki pozisyonlarının egemen eşitliğin tanınmadan resmi müzakerelere geçilmeyeceğini belirtti…

Baf Direnişi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Güzelyurt’ta Baf Şehitleri Anıtı önünde anma töreni düzenlendi.

Törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Temsilcisi, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, bazı bakanlar, milletvekilleri,  Güzelyurt Kaymakamı Savaş Orakçıoğlu ve Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar katıldı.

Törende protokol sırasına göre anıta çelenkler konmasının ardından, saygı marşı eşliğinde saygı duruşu, saygı atışı yapılarak İstiklal Marşı okundu.  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gazi Baf Dayanışma Derneği adına Türkay Tokel ve Baf Türk Birliği Başkanı Cenk Dökmen ise birer konuşma yaptı.

Konuşmaların yanında, TMT Mücahitler Derneği ve Baf Türk Birliği temsilcileri ile Güzelyurt Meslek Lisesi öğrencisi tarafından günün anlam ve önemini ifade eden şiirler okundu.

TATAR: “BAF’TA ORANTISIZ GÜÇ KARŞISINDA DİRENEN, HUNHARCA KATLEDİLEN ŞEHİTLERİMİZ, BİZİM KAHRAMANLARIMIZ”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasına, Türkiye’de yaşanan büyük depremden dolayı duyduğu üzüntüyü ifade ederek başlayarak, hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve tüm hayatlarını kaybedenlerin ailelerine ve millete başsağlığı diledi. Tatar, “Bizim yavrularımızın, şampiyon meleklerimizin acısı yüreğimizde bir yara olarak ömrümüz sürdükçe devam edecektir” dedi.

1960 Anlaşması’nın hemen ardından Makarios’un bu anlaşmanın Enosis için bir sıçrama tahtası olduğunu ifade etmesi, ardından gelen Kanlı Noel ve BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarihli 186 sayılı kararına değinen Cumhurbaşkanı Tatar, bu kararla birlikte Kıbrıs Türk toplumuna yapılan haksızlıkların bugün Kıbrıs sorununun devam etmesinin sebebi olduğunu kaydetti.  

Bu gelişmelerden 3 gün sonra Baf’ta saldırı gerçekleştiğini anımsatan Tatar, “Orada orantısız güç karşısında direnenler, bizim şehitlerimiz, hunharca katledilen kahramanlarımız nurlar içinde yatsın. Hepsinin mekanı cennet olsun” ifadelerini kullandı.

“EGEMEN EŞİTLİĞİMİZ TANINMADAN RESMİ MÜZAKERELERE GEÇMEYECEĞİZ”

Tatar, Kıbrıs Türk halkının Baf Direnişi ve ardından gelen diğer bölgelerdeki destansı mücadele ile Kıbrıs Türk Barış Harekatı’nın yapılabildiğini ve KKTC’nin temellerinin atıldığını belirterek, bugün de müzakere noktasındaki pozisyonlarının egemen eşitliğin tanınmadan resmi müzakerelere geçilmeyeceği olduğunu söyledi.

Yeni seçilen Baf kökenli Rum Lider Hristodulidis ile yaptığı görüşmede de egemen eşitlik ve eşit ulusal statüden asla vazgeçmeyeceklerini ifade ettiğini dile getiren Tatar, amaçlananın AB içerisinde Türkiye’nin garantörlüğünden kopmak ve zaman içerisinde Kıbrıs Türklerinin azınlığa ve yok oluşa sürüklenmesi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı, “Burada bütün şehitlerin manevi huzurunda bir kez daha vurguluyoruz. Biz Kıbrıs’ta eşitlik istiyoruz. Biz Kıbrıs’ta adalet istiyoruz. Biz Kıbrıs’ta geçmişte yaşanan acıları hiçbir zaman unutmayacağımızı dünyaya haykırıyoruz” diye konuştu.

Tüm şehitlere bir kez daha Allah’tan rahmet dileyen Tatar, sözlerini “Bu mücadelede birlik ve beraberlik içerisinde selamete hep birlikte ulaşacağımıza kimsenin şüphesi olmasın” diyerek tamamladı.

TOKEL: “9 MART GELECEK NESİLLER SAVAŞ GÖRMESİN DİYE YAŞANDI”

Gazi Baf Dayanışma Derneği adına konuşan Türkay Tokel ise, Kıbrıs Türkü’nün var olabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini ve büyük acılar yaşadığını kaydederek, bugün ise deprem felaketinde kaybedilen şampiyon meleklerin acısını yaşadıklarını, kaybedilen diğer şehitler gibi onları da unutturmamaya kararlı ve yasal sürecin takipçisi olduklarını söyledi.

“Bugün barış içerisinde yaşayabiliyorsak bunu bizim için yaşamlarını yitiren insanlarımıza borçluyuz” diyen Tokel, 9 Mart’ın gelecek nesiller savaş görmesin diye, yeni göçler yaşanmasın diye yaşandığını vurguladı.

Tokel, savaşın felaket ve yıkım getirdiğini, kimsenin savaşın ortasında kalmak istemediğini ancak kendilerine karşı bir savaş söz konusu olduğunda gerekenin yapılması gerektiğini ifade ederek, “Kıbrıs Türkleri olarak biz bu onurlu  direnişte 260’ı Baf’ta olmak üzere 1817 şehit verdik. Bu topraklarda can vermiş herkes adına onların bize bıraktığı mirası korumak için direnmeye devam edeceğiz. Bizim bu topraklara sahip çıkmak için 1817 sebebimiz vardır” dedi.

2020 yılında temeli atılan Yeni Gazi Baf Şehitleri Anıtı’na ilişkin gelişmeleri de paylaşan Tokel, tüm gecikmelere rağmen Kıbrıs Türkü’nün gönüllü yardımları sayesinde proje çalışmalarının tamamlanma aşamasına geldiğini duyurdu ve destek veren herkese teşekkürlerini sundu.

Tokel, “Ülkesi için canlarını ortaya koyan ve şehitlik mertebesine ulaşan kardeşlerimize ve depremde kaybettiğimiz canlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

DÖKMEN: “BAF TÜRKÜ, GENCİ, İHTİYARI, ÇOCUĞU VE KADINI İLE DİMDİK AYAKTA KALDI”

Baf Türk Birliği Başkanı Cenk Dökmen ise 9 Mart 1964 günü Baf’ta özgürlük mücadelesi veren ve kendi topraklarını savunurken şehit düşen kahramanları 59’uncu yıl dönümünde saygı ile andıklarını belirterek, bu direnişte mücadele verenleri ve canlarını veren aziz şehitleri unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını kaydetti.

Dökmen, “Bugün tarih boyunca hür yaşamış, esareti tanınmamış bir milletin torunlarının Rum zulmüne karşı amansız bir mücadele verdiği günün yıl dönümüdür. Bugün kahraman Baf Türkü’nün Ulu Önder Atatürk’ten aldığı ilhamla düşmana dur dediği günün yıl dönümüdür” dedi.

Dökmen, 9 Mart günü Baf Türkü’nün silah ve takviye açısından çok daha üstün olan Rumlar’ın saldırılarına karşı koyma durumuna kaldıklarını ve verdikleri mücadele sonucunda Rum’un 2 saatte yok edeceğini hesapladığı bu küçük topluluğun, genci, ihtiyarı, çocuğu ve kadını ile dimdik ayakta kaldığını,  şehit ve yaralılara rağmen toprağını çiğnetmediğini hatırlattı.

“Mücahitlerimiz kahramanca direnerek, bugün özgür bir şekilde kendi bayrağımız altında hür yaşamamıza vesile oldu” diyen Dökmen, bu efsanevi direnişi gösteren ve canlarını feda eden aziz şehitleri, deprem felaketinde hayatlarını kaybederek Kıbrıs Türk halkını büyük acılara sevk eden melekleri ve tüm canları rahmetle andı.