“Ekonomi idaresinin piyasayla inatlaşması Türkiye’ye güç katmaz”

“Ekonomi idaresinin piyasayla inatlaşması Türkiye’ye güç katmaz”
Dünya Gazetesi İdare Heyeti Lideri Hakan Güldağ, Türkiye’nin şu an önüne gelen fırsatları değerlendirmesi gereken bir durumda iken iktisat idaresi ile endüstriciler ortasında yaşanan tartışmaların ‘inatlaşma’ olduğunu düşündüğünü belirtti….

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Lideri Şahap Kavcıoğlu ile sanayicilerin tartışması iktisat kamuoyu gündeminin birinci sıralarındaki yerini koruyor.

Bloomberg HT yayınında kelam konusu tartışmaları ve TCMB Lideri Kavcıoğlu’nun reaksiyon gören ithamlarını pahalandıran Gazeteci-Yazar Hakan Güldağ, iktisat idaresiyle piyasanın inatlaşmaya başladığını, bu inatlaşmanın Türkiye’ye güç sağlamayacağını belirtti.

Güldağ, yayında kelam konusu tartışmalarla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

İSO Meclis toplantısı, İSO Lideri Erdal Bahçıvan’ın TCMB’ye ve iktisat idaresine net iletiler vermeye çalıştığı bir toplantı oldu.

Faizlerin geldiği noktaların altını çizdi. Bu çerçevede TCMB Lideri’nin da iki bahse yük verdiğini gördük. Bir tanesi stokçuluk ikincisi de ucuz Türk lirası kredi alınıp bunun ile Döviz alındığı tezleriydi.

Stokçuluk sorununu ben oldukça bir vakittir izliyorum. Gerçek kesim stoklarını kuvvetlendirmeye çalışıyor. Bunu, siparişlerini yetiştirmek açısından yapıyorlar. Zira piyasalarda aşikâr birtakım gereçlere erişimde kahır yaşandığını biliyoruz. Bu yalnızca Türkiye’de olan bir şey değil dünyada da geçerli.

Bu çerçevede “Ben bir sipariş aldım, öbür gün gereç kâfi yetmez, ben bu siparişi teslim etmek için muhakkak ölçülerde alım yapayım” demesinden doğal bir şey yok.

Bazı şeyler bana karıştırılıyor üzere geliyor. Yalnızca kâr etme hedefi ile stokçuluk yapan var mıdır? Olabilir. Lakin siz bunu genele yayarsanız, yüzde 5’i yüzde 100 üzere görmeye başlarsanız problemlerin teşhisi de çok güç oluyor, meseleleri hakikat teşhis etmediğiniz vakit ise onun tedavisi, bildirimi de güç oluyor.

Finansman tartışması

Bankalar ile ilgili, krediler açısından da bir tartışma oldu. Bahçıvan “Bunun metodunu de söyleyin bize o halde” dedi. Zira bu sahiden bu büyük bir soru işareti. Ucuz kredi değerli. TCMB Lideri’nin “Siz kıymetli kredi almayın biz bunun takipçisi olacağız” üzere bir yaklaşımı gözlemlediğim kadarıyla meclis üyelerini pek tatmin etmedi.

Sadece döviz almak için krediler alınıyorsa bunun önüne geçmek de koşuldur. Yanlışsız bir şey değil bu esasen. Fakat bunu ortaya çıkaran nedenlerin üzerine gitmeden yalnızca işi ahlak-etik vesaire üzere hususlar üzerinden konuşmaya başlarsak o vakit bu işin içinden çıkılmıyor, daha çetrefilli oluyor. Türkiye şu an tam önüne gelen fırsatları değerlendirmesi gereken bir durumdayken bu tartışmalar bana biraz da inatlaşma üzere geliyor. O denli bir noktaya geldi ki piyasa ile iktisat otoritesi inatlaşmaya başladı. Bu çok gerçek bir güç katmaz Türkiye’ye.