Dijital farkındalık protokolü imzalandı
Dijital farkındalık protokolü imzalandıUlusal Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Radyo ve Televizyon Üst Konseyi (RTÜK) ortasında ‘Medya Okuryazarlığı İş …
Dijital farkındalık protokolü imzalandı
Ulusal Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Radyo ve Televizyon Üst Konseyi (RTÜK) ortasında ‘Medya Okuryazarlığı İş Birliği Protokolü’ imzalandı.
Siber güvenlik farkındalığı kazandırmak ve teknoloji bağımlılığını önlemeyi hedefleyen kapsamlı bir eğitim programının hayata geçmesini sağlayacak protokol, tüm eğitim kademelerinde medya okuryazarlığı yetkinliğini geliştirmek üzere hazırlanacak. Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer protokol imza merasiminde şöyle konuştu:
“Bugün RTÜK ile böylesine manalı bir iş birliğinde hazır olmaktan ötürü memnunluk duyuyorum. Ulusal Eğitim Bakanlığı oldukça vakittir malumu olduğu üzere 20 milyon öğrencisi ve 1.2 milyon öğretmeni ile gençlerimizi geleceğe yetiştirmek için her türlü imkanımızla gençlerimizin yanında olmaya, yetiştirmeye yalnızca tek boyutta değil akademik marifetleriyle değil bilişsel olmayan marifetleriyle tıpkı vakitte onları bekleyen tehlikelere karşı da farkındalık oluşturarak her türlü imkanımızı seferber ediyoruz. İrtibatlarını, etkileşimlerini artırmaya tam insan olma yolunda her türlü dayanağı vermeye çalışıyoruz ‘İNTERNET, EĞİTİMİ EN FAZLA ETKİLEYEN ÖGELERDEN BİRİ OLDU’ ‘TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA KALAN BİZİM GENÇLERİMİZ’ Biz dijital platformlardan uzak durarak onları yok sayarak varlığımızı sürdüremeyiz dijital farkındalığın sunmuş olduğu imkanların hepsini eğitim sistemimize dahil etmeliyiz. COVID-19 salgınında da en süratli başvurulan tekniklerden bir tanesi uzaklıkları ortadan kaldıran dijital platformlar oldu. Lakin bunun yanında bunun getirdiği maliyetleri de göz önünde tutarak bilhassa bu maliyetlerin farkında olmayan genç yaştaki, erken yaştaki çocuklarımızı da neye maruz kaldıklarının farkındalığı ile yetiştirmek en büyük sorumluluğumuz. ‘ÇOK KAPSAMLI İŞ BİRLİĞİNİN BİRİNCİ ADIMINI ATIYORUZ’ Yalnızca 7 ve 8’inci sınıftaki seçmeli derslere değil öbür derslere de örtülü bir halde içeriklerine katacak formda çok kapsamlı bir iş birliğinin birinci adımını atıyoruz. Biz Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak zeki, çevik, ahlaklı bireyler yetiştirmek için çalışıyoruz. Bu iş birliğinin de buna vesile olmasını diliyoruz.”
21’inci yüzyılda yeni tehditlerle karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. 21’inci yüzyıl özgürlükler yüzyılı olduğu söz edilse de bağımlılıkların arttığı bir devirle karşı karşıyayız. Konvensiyonel eğitim literatüründe matematik, fen okuryazarlığı yaygın olarak kullanılırken bunlara yeni okuryazarlıklar eklenmeye başlandı. Dijital ve medya okuryazarlıkları… Zira teknoloji her geçen gün hayatımızı kolaylaştırırken aslında birebir vakitte farklı davranış modelleri de üretmeye başlıyor. Nasıl eğitimde bâtın müfredat varsa bu sistemlerin içinde de saklı müfredat var. En meydan okuyucu olan mevzulardan bir tanesi de genel manada internet bağımlılığı özel manada ise medya okuryazarlığı. İnternet hayatımızı şekillendirdi, dönüştürdü ve eğitimi en fazla etkileyen ögelerden biri oldu.
Burada da o her bilgiye erişimin bir maliyeti vardır ve o maliyet bağımlılık olarak kendisini ortaya koyar. Bilhassa teknoloji akıllandıkça yapay zeka, deep learning dedikleri derin öğrenme düzenekleri sistemin içine girdikçe aslında bağımlılık kavramı ve bağımlılık davranış modeli istenmeyen bir davranış modeli değil taammüden istenen bir davranış paterni oldu. Bunun farkında olmalıyız. Batı literatürüne baktığımız vakit mevzunun yaygın bir halde tartışıldığını görüyoruz lakin maalesef bizde çok derinlemesine araştırmaların olmadığını görmekten de hüzün duyduğumu belirtmek isterim. Aslında akademinin buna çok derin bakması gerekiyor zira tehditle karşı karşıya kalan bizim gençlerimiz.
İşte bu hususları çok kapsamlı bir halde yalnızca eğitim boyutuyla değil, iktisat boyutuyla, sosyoloji boyutuyla psikoloji boyutuyla çok kapsamlı bir halde masaya yatırmamız ve daima gündemimizde olması gereken hususlardan bir tanesi olduğunu söylememiz gerekir. Bugün değerli RTÜK liderimizle yürürlüğe sokacağımız iş birliğini kolay bir iş birliği olarak görmüyorum. Gençlerimizin ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz, geleceğin güçlü Türkiye’sini inşa edecek gençlerimizi daha dirençli kılacak, dışardan ve içerden gelecek ataklara ve çok daha şuurlu olacak, farkındalığı yüksek bir kuşak olacağı manasında çok değerli buluyorum