Bu türlü sisteme bu türlü aday

Biliyorsunuz.. 

Bizde genelde belediye lider adayları listesi neredeyse son güne kadar bekletilir, bu mühlet içinde adaylara can çekiştirilir, ortalarından tercih yapılamaz ve uzun süre kesin isim açıklanamaz. 

Bu kararsızlık tablosu hem partiler, hem de adaylar açısından epey rahatsız edici bir durum yaratır. 

Hemen her partide genel sistem bu türlü işler,. 

Başta bu işleyişe kimse sesini çıkarmaz, lakin sonrasında herkes birbirine girer. 

Sistemsizlik ve disiplinsizlik kaos oluşturur ki, bundan kaçınılmaz. 

Son lokal seçim öncesinde de gördüğümüz üzere, kaçınılamıyor esasen.. 

***

Yerel seçimlerin 5 yılda bir olacağı muhakkak iken.. 

Seçim tarihi 5 yıl evvelden saptanmışken.. 

Örgütünde, belediyelerinde, bürokratlarında binlerce isim varken.. 

Siz son günün son saatine kadar başınızda hala bir aday belirleyememişseniz,.. 

Siz son günün son saatine kadar hala bir isim bile düşünmemişseniz.. 

Siz son günün son saatine kadar hala bir kişi üzerinde anlaşamamışsanız.. 

Ee, o vakit.. 

Sormazlar mı adama, kardeşim 5 yıldır ne yapıyordunuz diye? 

Sormazlar mı genel merkezinize, lokal seçimin geleceğini hiç bilmiyor muydunuz diye? 

Sormazlar mı seçimlerden sorumlu bilmem ne kurulunuza, bu denli yıldır ne halt ediyordunuz diye? 

Sormazlar mı oraların milletvekillerine, aklınıza bir kişi bile yerleştiremediniz mi diye? 

***

Kendi sorularımın karşılığını kendim vereyim isterseniz, zira öteki kimse vermeyecektir. 

Bunların hiç biri partilere, genel merkezlere ya da genel liderlere sorulmaz, sorulamaz. 

Soran çıksa da, kimseden bir cevap alınamaz. 

Çünkü, hiç bir siyasi partide “başkan adayı nasıl seçilmelidir, lider adayı olabilmenin kuralları nelerdir, lider adayı neye nazaran belirlenir” diye bir kurallar zinciri, bir parti anayasası bulunmamaktadır. 

Adaylar yalnızca seçim periyodu geldiğinde düşünülüp, “kim kimi yakalarsa, kim kime diş geçirirse, kimin sırtı daha güçlüyse” sistemiyle belirlendiğinden ya da atama ile saptandığından, benim kelamını ettiğim “adaylık anayasası” asla oluşturulmaz, oluşturulsa da uygulanmaz. 

***

Oysa.. 

Her aday belirlemeden sonra yaşanan tatsızlıklardan, istifalardan, karmaşadan kurtulmak için, partilerin bir tertibe, bir disipline ve kurallara muhtaçlığı vardır. 

Başkan adaylarını bir seçim sonrası için çok evvelce belirleyip, onları hazırlamalılar ve yetiştirmeliler. 

Gerekirse başkanlık akademisi kurmalılar ve burayı bitirenleri aday göstermeliler. 

Bu eğitimden geçmeyenleri aday yapmamalılar. 

Böyle bir sistem, en azından son güne kadar beklemeyi ortadan kaldırır, bilinçle hareket edilir, parti tarafından eğitilmiş ve yetiştirilmiş adaylara kimse tenkit getirmez. 

5 yıl boyunca hem akademik eğitim, hem de belediyelerin içinde pratik eğitim aldıklarında, seçimde başkanlık koltuğuna oturmaya hazır hale gelirler. 

***

Yoksa.. 

Mevcut sistemler devam ettiği sürece.. 

Bilmem kaç katrilyonluk bütçeleri, onbinlerce çalışanı olan dev sistemleri, yüzlerce şirketi olan büyük bir kamu kurumlarını, bunlardan hiç haberi olmayan birilerine teslim etmek zorunda kalırsınız. 

Neyse ki, kelam konusu soruna galiba CHP uyandı ve buna misal bir akademi kurmaya karar verdi.  

Yılmaz Büyükerşen başkanlığında yürütülecek akademide, lider adayları yetiştirilmek istendiği açıklandı. 

Çok geç kalınmış bile olsa, tekrar de teşebbüs hoş. 

Umarım yalnızca lafta kalmaz da, gerisi de gelir.