Vatandaşın kredi kartı kullanımı artıyor. 2023 yılının ilk 6 ayında 2.520,1 milyar TL olan kredi kartı kullanım oranı 2024’ün ilk 6 ayında 5.058,7 milyar TL’ye yükseldi.
Her şey dijitalleşecek… Bankalar Birliği Başkanı Olgun Önal, ekonomideki kırılgan yapıya rağmen kartlı ödemelerin kayıt dışı ekonominin hacmini azalttığını belirterek, nakit para kullanımının ise giderek azaldığını vurguladı. Önal, “Muhtemelen 10 yıl sonra nakit para diye bir şey kalmayacak, her şey dijitalleşecek.” öngörüsünde bulundu.
Ödenemeyen kart borcu binde 8-9 arasında… Önal, “Kredi kartı borçları nedeniyle zor duruma düşenlerin oranı yüzde 1’in altında seyrediyor. Şu anda bu oran binde 8 ile 9 arasında. Bu oldukça düşük bir rakamdır. 5 milyar TL’nin üzerinde kredi kartı bakiyesi mevcut, bunun yalnızca 39-40 milyon TL’lik kısmı ödenemeyen veya gecikmiş borçlardan oluşuyor.” dedi.
Ali ÇATAL
Teknoloji geliştikçe nakit para kullanımı da geriliyor. Hesaplar arası transferler, kripto para transferleri derken, vatandaşın en yaygın kullandığı yöntem kredi kartları.
Merkez Bankası tarafından yayınlanan 2024 yılı ikinci çeyrek raporunda kredi kartı kullanım oranındaki artış dikkatlerden kaçmıyor.
2024 Mart ayında kredi kartı kullanımı 3,917,2 milyar TL olarak gerçekleşirken; haziran ayı itibarıyla bu tutar 5.058,7 milyar TL olarak gerçekleşti.
Kredi kartı kullanımında geçtiğimiz yılın aynı dönemine bakıldığında ise 2023 yılı Haziran ayındaki kredi kartı kullanımı 2.520,1 milyar TL olarak kayıtlara geçti.
Bankalar Birliği Başkanı Olgun Önal, KIBRIS TV’de yayınlanan Parapolitik programında Ali Çatal’ın konuğu oldu. Önal, programda KKTC’nin mevcut ekonomik yapısı, enflasyon, kredi kartı kullanımı ve dijitalleşen finansal sistem üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.
Önal, ekonomideki kırılgan yapıya rağmen kartlı ödemelerin kayıtlı ekonomiyi güçlendirdiğini ve kayıt dışı ekonominin hacmini azalttığını belirterek, nakit para kullanımının ise giderek azaldığını vurguladı.
Önal, tahsili gecikmiş alacakların ise toplam kredi sepetinin sadece yüzde 2’sine tekabül ettiğini ve bunun da çok önemli kısmının ‘100 işletme ve kişiden’ oluştuğunu da kaydetti.
“Kredi kartı borçları nedeniyle zor duruma düşenlerin oranı yüzde 1’in altında”
Programda Ekonomi Gazetecisi Ali Çatal, nisanda yapılan bir paylaşımı hatırlatarak, ülkede kredi kartı borçları yüzünden zor duruma düşenlerin oranını sordu. Çatal, bu konuda kamuoyunda yaygın olan olumsuz algıya değinerek, mevcut mali tabloyu değerlendirdi. Önal, soruya cevap verirken, kredi kartı borçluları hakkında paylaşılan verilerin çok düşük seviyelerde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Kredi kartı borçları nedeniyle zor duruma düşenlerin oranı hâlâ yüzde 1’in altında seyrediyor. Şu anda bu oran binde 8 ile 9 arasında değişiyor, bu da oldukça düşük bir rakam. Sistemimizde 5 milyar TL’nin üzerinde kredi kartı bakiyesi mevcut, bunun yalnızca 39-40 milyon TL’lik kısmı ödenemeyen veya gecikmiş borçlardan oluşuyor. Üstelik bu gecikmelerin önemli bir kısmı kısa sürede çözüme kavuşuyor.”
Kredi kartları ve ekonomiye katkıları: GSMH artışına etki ediyor
Kredi kartlarının ekonomideki yerine de değinen Olgun Önal, kartlı alışverişlerin gayri safi milli hasılaya (GSMH) pozitif katkı sağladığını vurguladı. Kredi kartlarının, kayıt dışı ekonominin azalmasına yardımcı olan önemli bir finansal enstrüman olduğunu belirten Önal, birçok gelişmiş ülkenin kartlı ödemelere büyük önem verdiğini söyledi.
Avrupa Birliği ülkelerinde nakit kullanımının kısıtlandırıldığının altını çizen Önal, “Kredi kartlarının GSMH’yı artırıcı etkisi üzerine yapılmış birçok bilimsel çalışma bulunuyor. Kartlı ödemeler, kayıt içi ekonomiyi destekleyen önemli araçlardan biri. Bu nedenle, pek çok Avrupa Birliği (AB) ülkesinde nakit kullanımı sınırlandırılmış durumda. AB ülkelerinde alışverişlerin büyük kısmı kredi kartıyla yapılıyor. Bizde de kartlı alışverişlerin hacmi önemli ölçüde arttı” sözlerini söyledi.
Önal, pandemi sürecinde kredi kartı harcamalarında geçici bir daralma yaşandığını, ancak pandeminin etkileri geçtikten sonra bu hacmin hızla toparlandığını belirtti. Bugün itibarıyla kartlı ödeme miktarının aylık 15 milyar TL civarına ulaştığını ve bu rakamın her geçen gün arttığını açıklayan Önal, “Bu hacmin büyümesi, kayıt dışı ekonominin ortadan kalkmasına katkı sağlar. Nakit hareketinin azalması bizim için son derece önemli.” dedi.
“10 yıl sonra nakit diye bir şey kalmayacak”
Olgun Önal, nakit paranın bankacılık sektörü için yüksek maliyetler doğurduğunu ve sistemin dijital paralara doğru bir geçiş sürecinde olduğunu ifade etti.
Önal’a göre, nakit paranın uzun vadede tamamen ortadan kalkması muhtemelken, dijitalleşen ekonomi, kayıt dışı ekonomiyi daraltacak ve güvenli ve izlenebilir bir ticaret yapısının oluşmasına da katkı sağlayacak.
Nakit kullanımının minimum seviyeye indirgenmesi gerektiğinin altını çizen Önal, “Nakit bizim sevmediğimiz, maliyet oluşturan bir unsur. Elimizde nakit tutmak, hem bankalar hem de müşterilerimiz için riskli. Bu nedenle, nakit kullanımını minimum seviyeye indirgemek istiyoruz. Bugün bankacılık sektörü olarak nakit işlemlere bir üst sınır getirerek, EFT ve EOS gibi dijital ödeme sistemlerini teşvik ediyoruz. Muhtemelen 10 yıl sonra nakit para diye bir şey kalmayacak, her şey dijitalleşecek,” şeklinde öngörülerde bulundu.