Avrupa Merkez Bankası’nda sıkılaşma çatlağı

Avrupa Merkez Bankası’nda sıkılaşma çatlağı
Resesyon tasalarına karşın faizleri 2009’dan bu yana en yüksek düzeye çıkaran Avrupa Merkez Bankası’nda faiz kararında oybirliğinin sağlanmadığı belirtildi. Banka içinde sıkılaşma patikası ve bilanço ile ilgili çatlaklar bulunuyor.

Perşembe günü bir sefer daha 75 baz puan faiz artıran Avrupa Merkez Bankası’nda (AMB) faiz artırım suratı ve bilanço küçültmesi konusunda görüş ayrılığı yaşandığı emareleri geliyor.

Bloomberg’e konuşan bahse yakın kaynaklara nazaran AMB üyeleri 75 baz puanlık faiz artışını oybirliği ile almadı, üç üye 50 baz puanlık faiz artışından yana oy kullandı.

Üyeler gelecekteki faiz artışlarına ait işaret vermemeyi de tartıştı.

Bloomberg’e konuşan kaynaklar, birtakım AMB üyelerinin “nötr faize ilerlemeye” yönelik bir değerlendirmenin metne konulmasını tartıştığını belirtirken bu görüşün “faiz artışında yavaşlama olarak yanlış anlaşılmaya yol açabileceği” kaygıları de lisana getirildi.

AMB karar metninde gelecek toplantılarda faiz artışlarının süreceği belirtilirken artışların boyutuna dair bir sinyal verilmemişti.

Bloomberg’e konuşan kaynaklara nazaran AMB bilanço küçülmesi başlangıç tarihini aralık ayında açıklamayı planlamıyor.

Haber üzerine İtalyan 10 yıllık getirisi 33 baz puan gerileyerek yüzde 4’ün altına indi.

AMB Lideri Christine Lagarde Aralık ayında üyelerin bilanço küçülmesini tartışacağını ve ana prensipler üzerinde karar alınacağını bildirmişti.

Lagarde: Yavaşlama derinleşecek

Avrupa Merkez Bankası Lideri Christine Lagarde, ekonomik aktivitenin 3. çeyrekte kıymetli ölçüde yavaşladığını ve muhtemelen 4. çeyrekte ve 2023’ün 1. çeyrekte daha da yavaşlayacağını belirtmişti.

AMB’nin faiz kararını açıklamasının akabinde gerçekleştirdiği basın toplantısında Lagarde, “Bu yılın geri kalanında ve gelecek yılın başında daha fazla zayıflama bekliyoruz” dedi.

Lagarde, ekonomik büyüme görünümüne yönelik risklerin “açıkça aşağı yönlü” olduğunu belirtti. Ukrayna savaşına atıfta bulunan Lagarde, arz taraflı problemlerin daha da kötüleşebileceğini öngördü