İsrail’in saldırıları altındaki Gazze Şeridi’ne doğru yola çıkan ve İsrail üzerinde bölgeye ulaşmaya çalışan insani yardım konvoylarına İsrailli yerleşimciler tarafından düzenlenen saldırılar hakkında yapılan bir araştırma, İsrail askerleri ve polislerinin konvoyların yer ve zamanlamasıyla ilgili bilgileri yerleşimcilerle paylaştığını ortaya koydu.
The Guardian’ın birden fazla kaynağa dayandırdığı haberine göre, İsrail güvenlik güçlerine mensup kişiler, faşist eylemcilere ve İsrailli yerleşimcilere, Gazze’ye giden yardım kamyonlarının yeriyle ilgili bilgi veriyor, bu kişiler ise daha sonra konvoyların önünü keserek yardımlara zarar veriyor. Gazete, söz konusu blokajın arkasında olan İsrailli grubun sözcüsünün ifadelerinin, çevrimiçi mesajlaşma gruplarındaki iletilerin, bir dizi görgü tanığı ve hak savunucusunun anlatımlarının da bu bulguyu doğruladığını kaydetti.
İSRAİLLİ GRUPTAN ‘HAMAS’ İDDİASI
Gazze’ye giden yardım tırlarını durduran kişiler, söz konusu yardımların sivillere değil, Hamas’a gittiğini savunuyor. İsrailli Tzav 9 isimli grubun sözcüsü Rachel Touitou, ocaktan bu yana Gazze’ye doğru giden kamyonları engellediklerini, bunun sebebinin kamyonlara Gazze’ye ulaştığında Hamas tarafından el konulması olduğunu savundu.
Touitou, “Bir polisin ya da askerin görevi, İsraillileri korumaktır; ama onlar bunun yerine, sonunda Hamas’ın eline geçeceğini bilerek, insani yardım konvoylarını korumak için gönderiliyor. Onları ya da kasabalarından geçen kamyonları fark eden sivilleri yardımı engellemeye çalışan gruplara istihbarat verdiği için suçlayamayız. İstihbaratın bir kısmı ise İsrail güçlerinin bireysel mensuplarından geliyor” ifadelerini kullandı.
FİLİSTİNLİ KAMYON ŞOFÖRÜ: ORDU YERLEŞİMCİLERİN HİZMETİNDE
Geçen hafta basına yansıyan görüntülerde, İsrailli yerleşimcilerin bir kontrol noktasında yardım konvoylarına engel olduğu ve yardımlara zarar verdiği görülmüştü. Görüntülerde, bu kişilerin yardım kutularını yerlere attığı görülürken, Beyaz Saray da konuya ilişkin açıklamasında söz konusu saldırıların ‘tamamen kabul edilemez’ olduğunu belirtmişti.
Touitou, kamyonları ateşe verenlerin kendi grupları olmadığını savunurken, The Guardian’a konuşan Filistinli kamyon şoförleri, karşı karşıya kaldıkları sahnelerin ‘barbarca olduğunu’ anlattı, konvoya eskortluk eden İsrail askerlerinin müdahale etmek için hiçbir şey yapmadığını belirtti. Geçen hafta Tarqumiya kontrol noktasında saldırıya uğrayanlardan 26 yaşındaki Filistinli kamyon şoförü Yezid El Zubi, “Yerleşimciler ve ordu arasında tam işbirliği var. Ordunun bize hiçbir koruma sağlamaması karşısında şok olduk, şaşırdık. Oradaydılar, ne olduğunu izliyorlardı. Ordu, yerleşimcilerin hizmetindeydi” diye konuştu.
İSRAİL ASKERİNE ‘EMRE İTAATSİZLİK’TEN 20 GÜN HAPİS
İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) açıklamasına göre, İsrail’in İç Cephe Komutanlığı’nda görevli iki asker, geçen hafta Makash bölgesindeki yardım kamyonlarını durduran kişileri tahliye etme emrine karşı geldi. Bu askerlerden biri, İsrail kamu yayıncısı Kan’ın haberine göre, 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. IDF sözcüsü, hapis cezasının sebebinin, bahsi geçen kadın rezerv askerin verilen emre itaatsizlik etmesi olduğunu belirtti.
The Guardian, olaya ilişkin ulaştıkları görüntülerin, konvoya eşlik eden İsrail askerlerinin yerleşimcilere karşı hiçbir eylemde bulunmadığını ortaya koyduğunu aktardı.
‘YERLEŞİMCİ BENİ DARP ETTİ, GÜVENLİK GÜÇLERİ HİÇBİR ŞEY YAPMADI’
Buna göre, aynı yasa dışı yerleşimciler ve faşist eylemciler, Gazze’ye doğru giden yardım konvoylarının yeri ve zamanı konusunda önceden birbirlerine haber veriyor. Çevrimiçi mesajlaşma platformlarındaki iletileri inceleyen The Guardian, bu mesajlarda, İsrail askerleri ve polisinden gelen bilgilere atıfta bulunulduğunu aktardı.
Paylaşılan bu mesajlardan birinde, faşist eylemciler ‘sınır geçişlerindeki asker ve polislerden, hareket edecek kamyonların planlamasına ilişkin ön bilgi aldıklarını’ anlatıyordu. Bir yerleşimci ise WhatsApp çevrimiçi mesajlaşma uygulaması üzerinden pazar günü gönderdiği mesajda, “IDF’deki bir askerden, kamyonları Ofra’nın (yerleşim) önünden Bitin’e (Filistin köyü) götürdükleri bilgisini aldım” diye yazdı.
İsrailli insan hakları avukatı Sapir Sluzker Amran da geçen hafta Tarqumiya kontrol noktasına gidip yerleşimcilerin eylemlerini belgelemek ve yardımların yağmalanmasına engel olmak istediğini ama bir yerleşimci tarafında darp edildiğini, İsrail güvenlik güçlerinin ise bunun karşısında hiçbir şey yapmadığını anlattı.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)