34 yıllık cinayette son perde! Polisi katile götüren yazdığı mektuplar oldu

34 yıllık cinayette son perde! Polisi katile götüren yazdığı mektuplar oldu
Anna Kane öldürüldüğünde 26 yaşındaydı. Cansız vücudu soğuk bir Ekim sabahı bir yol kenarında bulundu. Cinayetten 15 ay sonra bir lokal gazeteye gönderilen bir mektup katilin kimliğine dair çok değerli ipuçları içeriyordu. Lakin o ipuçlarının hakkıyla yorumlanabilmesi için 30 yıldan fazla vakit gerekiyordu…

ABD’nin Pennsylvania eyaletinin Hamburg kenti, 1988 yılının Ekim ayında dehşetli bir cinayete sahne oldu.

26 yaşındaki Anna Kane isimli bayanın cansız vücudu 23 Ekim günü Perry kasabası yakınlarında, Ontelaunee Yolu kıyısındaki bir ormanlık toprakta bulundu.

Kane saman balyalarını bağlamak için kullanılan bir iple boğularak öldürülmüştü. Yüzündeki çürükler öldürülmeden evvel ağır darbeler aldığına işaret ediyordu.

Ertesi gün lokal gazetelerden Morning Call’da yayımlanan haberde, bayanın bedeninde cinsel taarruz izi olmadığı lakin katiliyle boğuştuğunu gösteren işaretler olduğu belirtiliyordu.

Bu olaydan 15 ay sonra bir diğer mahallî gazete olan Reading Eagle’ın birinci sayfasında Kane’le ilgili bir haber yayımlandı. Haberde cinayete ve soruşturmaya ait çeşitli detaylardan bahsediliyordu.

Polislerin hala bir şüpheliye ulaşamadığı söz ediliyor ve kamuoyundan olayın tahliline ait mümkün ipuçlarını yetkililerle paylaşması isteniyordu.

Haberin yayımlanmasından birkaç gün sonra Reading Eagle’ın yazı işleri ofisine bir mektup ulaştı.

Mektubu yazan kişi kendisini “kaygılı bir vatandaş” olarak nitelendiriyordu. Mektupta Anna Kane cinayetine ait çarpıcı ayrıntılar yer alıyordu. Reading Eagle editörleri mektubu derhal polise teslim etti.

MEKTUPTA KATİLDEN ÖTEKİ KİMSENİN BİLEMEYECEĞİ AYRINTILAR YAZILIYDI

Mektubu okuyan dedektiflere gözlerine inanamamıştı; bu satırları yazan kişi katilden diğeri olamazdı.

Çünkü mektuptaki ayrıntıların bir kısmı o güne kadar kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Bunları bilmesi mümkün olan tek bir kişi vardı o da katilin ta kendisiydi.

Sözün kısası polisler mektubu yazanla Kane’i öldürenin birebir kişi olduğundan emindi lakin o kişinin kim olduğu bir türlü bulunamıyordu.

Bu durum geçtiğimiz haftaya kadar yani 32 yıl boyunca bu türlü devam etti.

Pennsylvania Eyalet Polisi bünyesinde faili meçhul hadiseleri soruşturan Dedektif Daniel B. Womer, 18 Ağustos günü düzenlediği basın toplantısında Kane’in katilinin kimliğini nihayet tespit etmeyi başardıklarını açıkladı.

Polisi katile götüren şey ise 1990 yılında Reading Eagle gazetesine gönderdiği mektup oldu.

Womer, mektubun içine yerleştirildiği zarfın yapışkanlı kısmından aldıkları tükürük örnekleri sayesinde Scott Grim’e ulaştıklarını açıkladı.

Womer, 1960 doğumlu Grim’in 2018 yılında doğal nedenlerle öldüğünü ve bu nedenle yargılanamayacağını da kelamlarına ekledi.

ELDEKİ KANITLARI KIYMETLENDİRECEK TEKNOLOJİ 30 YIL GEÇ GELDİ

Aslına bakılırsa, cinayetten çabucak sonra yapılan soruşturmada incelemelerde, Kane’i giysilerinde ve vücudunda bir erkeğe ilişkin olduğu belirlenen DNA örnekleri bulunmuştu. Fakat bu örnekler polisi bir şüpheliye ulaştırmamıştı.

FBI’ın 1998 yılında devreye aldığı Birleştirilmiş DNA Endeks Sistemi (CODIS) de Kane’in katilinin bulunmasına işe yaramamıştı zira bu data tabanında yalnızca daha evvel önemli cürümlerden gözaltına alınan, tutuklanan ya da mahpusa giren şahısların DNA’ları bulunuyordu.

Polisi 34 yıl sonra Grim’e götüren şey ise son yıllarda geliştirilen ve yakın vakitte birçok faili meçhul cinayetin tahlile kavuşmasını sağlayan genetik geneoloji teknolojisi oldu.

Eyalet polisi cürüm ünitesinin yöneticisi Çavuş Nathan Trate 1988 yılındaki soruşturmayı yürüten polislerin topladıkları fizikî kanıtların oluşturduğu temelin çok sağlam olduğunu lakin bu kanıtların yararlı olmasını sağlayacak teknolojinin 30 yıl geriden geldiğini belirtti.

Trate, “Bütün o toplanan kanıtlar, saklanması gerektiği üzere saklanmıştı. Zira topladıkları şeylerin bir noktada lazım olacağını biliyorlardı. Ve işte artık 2022 yılındayız ve o küçük delil parçacığı tam da bu davayı çözmek için gereksinimimiz olan şeydi” dedi.

Womer, Grim’in isminin daha evvel hiç gündeme gelmediğini, laboratuvarda yapılan DNA tahlilleri sayesinde çizilen soy ağacı sayesinde kendisine ulaşıldığını belirtti.

DNA örneği bulunan her olayın bu formda çözülemeyeceğini zira genetik geneoloji tahlili yapmak için gerekli olan DNA ölçüsünün büyük olduğunu da hatırlatan Womer, “Şansımıza bu davada Grim o mektubu gönderdiğinde zarfın yapışkanlı kısmında kalan tükürük çok güçlü bir DNA kaynağı oldu” diye konuştu.

YAZDIĞI İKİ MEKTUP SAYESİNDE KATİLİN KİMLİĞİ TESPİT EDİLDİ

Womer, Grim’in cinayeti işlediği sırada Kane’le birebir yaşlarda olduğunu belirtti. Polisin elinde Kane’in Hamburg civarında doğup büyümüş olması dışında bir bilgi bulunmadığı tabir edildi.

Grim 2002 yılında iş ortağını darp etme suçlamasıyla Exeter kasabasında gözaltına alınmıştı. Üstelik o periyotta ortağına gönderdiği bir mektup da suçlamayla ilgili delil evrakında yer almıştı. Lakin rastgele bir önemli cürümden sabıkası olmayan Grim’in bu nedenle CODIS data tabanında kaydı bulunmuyordu.

Polis, zarftaki DNA’nın Grim’e ilişkin olduğunu gösteren eşleşmenin nasıl elde edildiğini detaylandırmadı fakat direkt Grim’den alınmış bir DNA örneğiyle çalışıldığını bildirdi.

Grim’in 2002’de ortağına yazdığı mektuptaki DNA örnekleri, 1990’da gazeteye yazdığı mektuptakilerle ve Kane’in giysilerinde bulunan erkek DNA’sıyla karşılaştırıldı ve sonuca ulaşıldı.

NEDEN ÖLDÜRDÜĞÜ HALA BİLİNMİYOR

Womer, Grim ile üç çocuk annesi Kane ortasında bir irtibat tespit edilemediğini söylerken, “Tabii bu şimdi bulamadığımız bir ilişki olmadığı manasına da gelmiyor” diye konuştu.

Kane’in Reading civarında fahişelik yaptığı, öldürülmeden kısa müddet evvel Birdsboro kasabasına taşınmış olduğu da söz edildi.

Polislerin daha evvel yaptığı açıklamada bayanın diğer bir yerde öldürüldükten sonra Ontelaunee Yolu kenarına atılmış olabileceği belirtilmişti. Çünkü bir gece evvel yaşanan fırtınaya ve sağanak yağmura rağmen Kane’in giysilerinde ıslaklık bulunmuyordu.

Soruşturmada, Kane’in ne sebeple ve nerede öldürüldüğüne ait bir sonuca varılamadı. Geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, bayanın cansız vücudunun öldükten aşağı üst 12 saat sonra bulunduğu belirtildi. Kane son olarak 23 Ekim 01.00 sularında Altıncı Cadde ve Franklin Caddesi kavşağında görülmüştü.

Womer, Grim’in Kane’e bir müşteri üzere yaklaşmış olabileceğini tabir etti.

“AİLESİNİ HUZURA KAVUŞTURMAKLA TESELLİ BULUYORUZ”

Berks County Savcısı John T. Adams, Kane cinayetinin tahlile kavuşturulmasının, eyalet polisinin azmini ortaya koyduğunu söyledi.

Adams, “Burada sergilenen kararlılık çok değerli. Sabırla hareket ettiler. Durmadılar. Aramaya devam ettiler. Failin bulunma sürecinde hissem olması beni çok gururlandırıyor” dedi.

Yetkililer genetik geneoloji tahlilinin merkezi Virginia’da bulunan Parabon Nanolabs tarafından gerçekleştirildiğini, masrafların ise ABD Adalet Bakanlığı’nın sağladığını bir fondan ve Savcılık bütçesinden karşılandığını belirtti.

Adams, “Bu belgeyi tekrar açarken hala yaşayan bir kuşkulu bulmayı ümit ediyorduk. Grim umduğumuz formda adaletle yüzleşmeyecek olsa da Kane’in ailesini huzura kavuşturmuş olmakla teselli buluyoruz” diye konuştu.

Womer ise Kane’in ailesini cinayetin çözüldüğüne ait bilgilendirmenin kendisini çok keyifli ettiğini, ailenin de haberi memnuniyetle karşıladığını söyledi.

“ARAMAKTAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Adams, teknolojinin getirdiği imkânları kullanarak faili meçhulleri çözmeye devam edeceklerini, lakin kolluk kuvvetlerinin kamuoyunun takviyesine muhtaçlık duyduğunu belirtti ve ekledi:

“Bu yalnızca bir olay. Bu formda birçok tahlil bekleyen belge var ve ipuçlarına ulaşmak için halkımızın yardımına gereksinim duyuyoruz. Her olay DNA profiliyle çözülmeyecek tahminen fakat bir yerlerde bize bilgi verecek birileri var ve Pennsylvania Eyalet Polisi’nin bu davada göstermiş olduğu üzere aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”