Filistin mücadelesinin ana sloganı olan Arapça ‘Min el-nahr ‘iilaa el-bahr,’ ‘Nehirden denize’ anlamına geliyor.
Filistin yanlısı bir aktivist, Almanya’nın başkenti Berlin’de katıldığı bir mitingde, “Nehirden Denize, Özgür Filistin” sloganı atması nedeniyle suçlu bulunarak para cezasına çarptırıldı.
İngiliz The Guardian gazetesinin aktardığına göre, Tiergarten Bölge Mahkemesi salı günü 22 yaşındaki İran uyruklu Alman vatandaşı Ava Moayeri’nin 600 euro (21.939 TL) para cezası ödemesine hükmetti.
Mahkeme Başkanı Birgit Balzer, sloganı “İsrail devletinin var olma hakkının inkarı” olarak nitelendirerek, “anlamının belirsiz” olduğuna hükmeden önceki mahkeme kararlarının mantığını “anlayamadığını” belirti. Almanların, ülkedeki Yahudilerin kendilerini “güvende ve rahat” hissetmelerini sağlama sorumluluğu olduğunu da sözlerine ekledi.
Sıkı güvenlik önlemleri altında görülen dava sırasında adliye binası önünde toplanan yaklaşık 100 protestocunun “Özgür Filistin” sloganları attığı duyuldu.
Moayeri’nin avukatları, davanın Berlin’de siyasi içerikli ifadenin kullanımına odaklanan ilk duruşma olduğunu belirti.
Moayeri’nin avukatı Alexander Gorski, karara itiraz edeceklerini belirterek, protestoculara yönelik “devlet baskısını” kınadı.
Filistin mücadelesinin ana sloganı olan Arapça “Min el-nahr ‘iilaa el-bahr,” “Nehirden denize” anlamına geliyor.
Sloganın Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e kadar Filistin’in tamamında herkesin eşit yurttaşlık hakkına sahip olduğu tek devlete vurgu yapması, “iki devletli çözüm” ile çeliştiği yorumlarını da beraberinde getiriyor.
Slogan, İsrail ile Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas arasındaki çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana, başta Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere dünyanın dört bir yanında ‘antisemitizm’ iddiası ile çok sayıda ülkede yasaklandı.
İsrail-Hamas savaşı
İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim’de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’na göre savaştan ötürü hayatını kaybeden insanların sayısı 39.550’ye ulaştı.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.
Harabeye dönüşen Gazze’nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika’nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Binyamin Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.