Almanya’nın Münster kentindeki Yüksek İdare Mahkemesi, faşist Almanya için Alternatif (AfD) partisi için 2021 yılından bu yana yapılan ‘potansiyel olarak aşırılıkçı’ nitelendirmesini onadı. Mahkeme, bugün verdiği kararında, ülkenin iç güvenlik servislerinin AfD’ye ‘potansiyel olarak aşırılıkçı bir parti’ olarak muamele etmeye devam edebileceğine hükmetti. Bu, AfD’nin gözetim altında kalmayı sürdüreceği anlamına geliyor.
Ülkedeki demokratik düzeni aşırılıkçı tehditlerden korumakla görevli olan Almanya Federal Anayasa Koruma Teşkilatı (BfV), 2021’den bu yana AfD’yi ‘potansiyel olarak aşırılıkçı’ olarak sınıflandırıyor. Reuters’ın aktardığına göre, Münster’deki yüksek mahkeme, bir alt mahkemenin AfD için bu sınıflandırmanın yapıldığı 2022 tarihli kararını onadı, kararın Anayasa’ya, Avrupa ya da Almanya medeni hukukuna aykırı olmadığına karar verdi.
AFD: TEMYİZE GÖTÜRECEĞİZ
Reuters’ın haberine göre, hakimler, 13 Mayıs Pazartesi günü açıkladıkları kararlarında, “Mahkeme, AfD’nin belirli grupların insan onuruna ve demokrasiye karşı amaçlar güttüğüne ilişkin yeterli kanıt olduğuna hükmetmiştir” ifadelerini kullandı. Kararda ayrıca şöyle denildi: “Partinin en azından bir kısmının göçmen geçmişi olan Alman vatandaşlarına ikinci sınıf statü atamak istediğinden şüphelenmek için gerekçeler mevcut.”
Kararın ardından açıklama yapan Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Bu karar, demokrasimizin kendini savunabildiği anlamına geliyor. (Demokrasimizin) iç tehditlere karşı kendini koruması için araçları var” ifadelerini kullandı. AfD’den yapılan açıklamada ise mahkemenin kararının temyize götürüleceği ifade edildi. Öte yandan, bugünkü mahkeme kararına göre, temyiz başvurusu sadece alt mahkemelerin kanunu uygulama şekillerinin sorgulanmasını içerebilecek.
DOĞUDAKİ EYALETLERDE BİRİNCİ PARTİ
AfD, son dönemde siyasetçilere yönelik saldırıların da etkisiyle oy kaybediyor gibi görünse de doğudaki pek çok eyalette seçim anketlerini önde götürüyor. Mahkemenin bugünkü kararı ve ‘potansiyel olarak aşırılıkçı’ değerlendirmesi ise ülkenin güvenlik servislerinin partiyi dinleyebileceği ve içinde muhbirler bulundurabileceği anlamına geliyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)