Adaletin bu mu dünya?

‘Suç Gelirlerini Aklama’ savıyla 16 Kasım 2023’te tutuklanan toplumsal medya fenomeni Bahar ve Nihal Candan kardeşlerden biri hâlâ cezaevinde, oburu dışarıda. Nihal Candan, tutuklanmasını protesto için başlattığı yemek yememe aksiyonuyla 37 kiloya niyet, 26 Nisan 2024’te tahliye edildi.

“Hasta, cezaevinde kalamaz” gerekçesiyle tahliye edilen Candan’ın cezaevinden konutuna kimseden dayanak almadan gittiği ortaya çıktı. Yetmedi, Candan tahliye olur olmaz soluğu kuaförde aldı. Hata ortağı iki kardeşten biri cezaevinde volta atarken başkası Nişantaşı cinslerine başladı!

Mağdur avukatları Nihal Candan’ın tahliyesine itiraz etti, lakin sonuç değişmedi.

Nişantaşı’nda sağlıklı beşerler üzere tek başına yürürken görüntülendiğini fark edince, yanındaki erkeğin koluna giren Nihal Candan, “Geçmiş olsun” dileğine gülerek, “Çok teşekkür ederim” diye karşılık bile verdi.

Kalben’in videosu

8 Mayıs’ta İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü gruplarınca uyuşturucu operasyonuyla gözaltına alınan müzikçi Kalben Sağdıç’ı, sonraki gün mahkeme, yurt dışına çıkış yasağı ve isimli denetim koşuluyla hür bıraktı. Müzikçi, birebir gün öğlenden sonra X hesabından bir görüntüsünü yayınladı. Kalben, “Kıymetli kamuoyumuza duyurumdur” notuyla paylaştığı görüntüde neler mi söyledi?

“Canlarım, müzik, edebiyat ve dostluk yoluyla tanıştıklarım. Sokaklarda, konserlerde, şenliklerde ve imza günlerinde buluştuklarım. Kah hoş, kah acı günlerimizi paylaştıklarım. Umudundan, sevgisinden, dayanışmasından kıymet aldıklarım, dayanak aldıklarım. Sağlığımla ilgili kaygı duymanızı istemiyorum. Değerli kamuoyumuzu bu halde oyaladığım için üzgünüm. Ben ailemin, sevdiklerimin, yakınlarımın yanındayım. Yeterliyim, daha da yeterli olacağım. Daima daha düzgün olmak için çabalıyorum ve çabalayacağım. Sizi sevgiyle kucaklıyorum.”

Satıcı değil, içici!

Uyuşturucu konusuna hiç değinmeyen ve bu nedenle hayal kırıklığına uğrattıklarından özür dilemek yerine, kamuoyunu bu halde oyaladığı için üzgün olduğunu söyleyen Kalben, “Satıcı değil, içici” olduğundan tutuklanmadı. Fakat bu ülkede hâlâ, ‘satıcılık’ kadar cezası ağır olmasa da ‘bulundurmak ve kullanmak’ yani ‘içicilik’ de hata. Şimdiye kadar birçok ünlü uyuşturucudan gözaltına alındı, fakat hiçbiri mahpusa girmedi. Zira ‘yatarı’ olan bir cürüm ve ceza değil bu.

Hâl böyleyken Kalben’in matah bir şey yapmış yahut başarmışçasına görüntü çekip yayınlaması, takipçilerinin de ona dayanak iletisi yağdırması latife üzere…

Polisin, Kalben’in konutundaki uyuşturucunun yanı sıra ne kadar döviz ve TL ele geçirdiğini açıklamasına mana veremeyenler var.

Kanaatim o ki polis, Kalben’i ‘uyuşturucu satıcısı’ sanarak operasyon yaptı, lakin bunu kanıtlayamadı ve mahkeme de müzikçiyi tutuklamadı.

Nihal Candan’ın tahliyesi, polisin ‘satıcı’ sanıp gözaltına aldığı müzikçinin, “İçiciyim” deyince mahpusa girmekten kurtulması, adalete itimadı azaltır, uyuşturucuya meyilli gençleri cesaretlendirir, devletin bu belaya karşı verdiği savaşı zaafa uğratır ve Kalben’in daha çok tanınmasına fayda.

GÜNÜN KELAMI: “Anlaşılan, sesini çıkarmadı mı bayanı aptal yerine koyuyorlar.” (William Shakespeare)